Oya Tekin ‘Mor’ İle Protokol İmzaladı...

Tekin, “Kadına yönelik şiddet, esnek ve güvencesiz çalıştırma, yaşama hakkı, cinsiyet kimliği, göçmenlik, çocukların oyun alanları, depreme dayanıklı konut ve barınma hakkı” gibi başlıkları içeren protokol metnini imzaladı.

Protokol metnini seçim ofisinde Mor Dayanışma Kadın Derneği üyeleri ile imzalayan Seyhan Belediye Başkan Adayı Tekin “Yaşanabilir bir Seyhan için tüm gücümle çalışacağım” dedi.
Seyhan Belediye Başkan Adayı Oya Tekin’in imzaladığı protokol metni şu taahhütleri içeriyor;

Protokol Metni                                                      
Merkeziyetçi bir yönetim anlayışının egemen olduğu ülkemizde, yerel yönetimlerin kadın örgütleri ile yapacağı her türlü işbirliği ve ortak çalışmalar yerel demokrasiyi güçlendirici bir konuma getirir. Yerel siyaset kadınlarla birlikte dönüşebilir ve demokratikleştirilebilir. Bu sebeple hayatımızı ve yaşadığımız çevreyi şekillendirebilmenin yolu yerel yönetim politikalarını birlikte oluşturmaktan, söz ve karar süreçlerine dahil olabilmekten geçer. Katılımcı ve demokratik yerel yönetim anlayışını örgütlemek hayatımıza sahip çıkmanın olmazsa olmazlarındandır.
Yerel hizmetlerin tüketicisi ve yararlanıcısı olan kadınların yerel yönetimin işleyişine katılma yolları sınırlıdır. Kent planlamasından ulaşım hatlarının belirlenmesine, hizmetlerin ücretlendirilmesinden bütçe kaynaklarının tahsisine, kent toprağının nasıl kullanıldığından atıkların toplanmasına ve sokak aydınlatmasına kadar her türlü karardan ve uygulamadan doğrudan etkilenen kadınlar bu kararların alınma sürecinde yer alamamaktadır.

Kadınların yerel siyasete katılmaları yerel yönetimlerde fark yaratmakta, yerel yönetimlerin izlediği politikaları ve sundukları hizmetleri değiştirmekte, onları kadın ihtiyaçlarına duyarlı hale getirmektedir. Kadınların yerel siyasete katılımıyla yerel düzeydeki siyasette kadınların lehine politikalar öncelik kazanabilir. Özellikle kadına yönelik şiddetin önlenmesinde yerel yönetimlerin rolü önem kazanmaktadır.
Yerel yönetimlerle yapılan bir takım işbirliklerinin de uygulamada kısıtlarla karşılaştığı görülüyor. Merkeziyetçi siyasal kültür yerel siyasete de yansımaktadır. Yerel yönetimler kadın örgütlerini bir ‘ortak’tan çok yardımcı olarak görmeleri, kadın örgütlerinin çabalarını katılım olarak değil, ‘yardım derneği’ olarak yorumlamalarına yol açabilmektedir. Yerel örgütlerin faydalandıkları destek, çalışmalar sonuçlanmadan kesilebilmektedir.
Bu çerçevede kadın düşmanı siyasi iktidar ve onun suç ortakları ve sistemin krizini çözmekle görevli restorasyon güçlerinin karşısında halkçı belediyecilik örneklerini çoğaltmak, kadın yanlı kentleri yaratmak ve yerel siyasette haklarımız ve hayatlarımız için mücadele dinamikleriyle yan yana gelebilecek kadın adayları destekliyoruz!
Ortak ilkeler doğrultusunda desteğin sağlanması ve yerel yönetimler kapsamında mücadele ettiklerimizi ortaklaştırmak bizim açımızdan önem arz etmektedir. Bu anlamda;

1. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin hedeflenmesi
2. Kadınların esnek, güvencesiz çalıştırılması karşısında kadınların eşit ücret, güvenceli ve eşitlikçi işgücü istihdamına katılımının desteklenmesi
3. Yaşama hakkı için; beslenme, barınma, ısınma, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi en temel ihtiyaçların karşılanması için hizmetin sağlanması ve kaynakların buraya aktarılması öncelikli ve zorunludur.
4. Cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet karakteristiği temelli haklar dahil olmak üzere tüm insan haklarını koruyan bir siyasi tutum sergilemeyi,
5. Göçmenliğe karşı siyasi iktidar dahil olmak üzere genelde oluşturulan göçmen düşmanlığına karşı yerellerde bulunan göçmenlerin insanca yaşam koşullarına ulaşması ve eşitlik çerçevesinde hizmetlerin sağlanması
6. Çocukların oyun oynayabileceği yeşil alanların, oyun sahalarının oluşturulmasında, parkların ve ücretsiz eğitim, kültür sanat erişimlerinin sağlanması ve organize edilmesi
7. Yaşadığımız şehirlerde deprem gerçekliğini gören; yaşam alanlarının ranta, talana her türlü kişilerin zenginleşmesi üzerine kurulu kent politikasılarına net tutumla karşı çıkılması, engellenmesi buna karşın güvenli, güçlendirilmiş ve halkın konut ve barınma hakkını önceleyecek düzenleme ve politikaların yapılması.