Adana, verimli toprakları ve Akdeniz'e olan kıyısıyla Türkiye'nin önemli metropollerinden biri. Uzmanlar ve yerel yönetimler tarafından hazırlanan son risk analizleri ve haritalar, kentin yakın gelecekte yüzleşebileceği en büyük tehlikeyi gözler önüne seriyor: Deniz seviyesinin yükselmesi ve aşırı yağışların neden olacağı kalıcı su baskınları. Yayımlanan yeni risk haritası, Adana'nın en yoğun nüfuslu ve ekonomik açıdan kritik bölgelerini işaretleyerek acil önlem çağrısı yapıyor.
ADANA'DA KRİTİK EŞİK
Yeni haritaya göre, Adana'nın özellikle deniz kotuna yakın olan ve eski nehir yataklarının bulunduğu bölgeleri alarm veriyor. Seyhan ve Yüreğir ilçelerinin kıyıya yakın mahalleleri ile Çukurova Deltası'nın alçak kesimleri, yüksek riskli "kırmızı bölge" olarak belirlendi.

Raporda en çok vurgulanan husus, artan deniz suyu sıcaklıklarının neden olduğu genleşme ve küresel buzulların erimesiyle birleşen su seviyesi yükselişinin, kentin sahil şeridinde kalıcı su basmasına yol açma potansiyeli taşıması. Bu durum, sadece kıyıdaki yapıları değil, aynı zamanda sulak alanlara yakın yerleşim bölgelerindeki altyapıyı da tehdit ediyor.
"Adana'nın iklim krizi karşısındaki en zayıf noktası, delta üzerine kurulmuş olmasıdır. Gelecek 20 yıl içindeki senaryolarımız, suyun iç kesimlere doğru 500 metreye kadar ilerleyebileceğini gösteriyor. Bu bir felaket senaryosu değil, acil eylem planı gerektiren bilimsel bir gerçektir," denildi.