Milyonlar merakla 2026 asgari ücret rakamının ne olacağını merak ediyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun gerçekleşen 2 toplantısının ardından 3. toplantı tarihinin ne olacağı da araştırılıyor. Asgari ücret zammı için henüz komisyonda net bir rakam telaffuz edilmezken gündemde farklı rakamlar, oranlar ve senaryolar konuşulmaya devam ediliyor. Artık yılın sonuna doğru adım adım yaklaşılırken asgari ücretin ilan edileceği tarihin de yaklaştığı konuşuluyor. Peki, asgari ücret tespit sürecine dair beklentiler ve zam oranı tahminleri ne durumda? İşte detaylar…

"NEDENSE BUNLAR ÇOK MERAKLILAR"
A Haber canlı yayınında konuşan Çalışma Ekonomisti Tarkan Zengin şu ifadeleri kullandı:
"Asgari ücret geçen yıl da benzer tartışmalar yaşanmıştı, hatırlayalım. Asgari ücret belirlenirken geçmiş yılın gerçekleşen enflasyonu mu dikkate alınacak yoksa önümüzdeki yıl hedeflenen enflasyonu mu dikkate alınacak... Geçen yılı hatırlayalım; %44'lük bir enflasyon gerçekleşti. Hedeflenen enflasyon önce %24 seviyelerindeydi. Geçen yıl %30'luk bir artış söz konusu oldu. Daha doğrusu yani 20, 22, 24 gibi hedefler vardı ama en yüksek %24'tü hedeflenen. Yine uluslararası finans kuruluşları, bazı uluslararası bankalar, kredi derecelendirme kuruluşları da asgari ücrete dair açıklama yapıyorlardı. Bu dönem sayıları azalmakla birlikte nedense bunlar çok meraklılar, yani kendi ülkelerindeki asgari ücret ya da çalışanların, emeklilerin alacağı artışlara ilişkin çok meraklı değiller ama söz konusu Türkiye olunca böyle etraftan çok akıl veriyorlar. Ama ben yapılacak artışın geçen yıl da bunu söylemiştim; uluslararası finans kuruluşları değil asgari ücret tespit komisyonu asgari ücreti belirliyor. Dolayısıyla bu yıl rakamın ne olacağını doğrusu henüz taraflardan hiçbiri bir rakam telaffuz etmemişken, bizim burada bir oran ya da rakam vermemiz hani o masanın iradesine biraz gölge düşürmek gibi olur.
"RAKAMIN ÇOK YAKIN BİR ZAMAN İÇERİSİNDE TELAFFUZ EDİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Ben rakamın çok yakın bir zaman içerisinde telaffuz edileceğini düşünüyorum. Zira iki toplantı yapıldı. Orada asgari ücretle ilişkin bütün sunumlar, yasal prosedürler tamamlandı. Şimdi bir 3. toplantıda, hem rakamı duyacağız hem de bu konuda rakamlara ilişkin de orada hani masada olan hükümetin, hakem rolünde olan hükümetin ne dediği de önemli olacak. Bir de tabii son durumda asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarını tamamladığında çoğu zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza bu çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek üzere Sayın Cumhurbaşkanımıza çıkıyorlar ve orada gelinen durumu aktarıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız da genellikle çalışanlar lehine orada son bir iradesini kullanarak bir adım atıyor. Dolayısıyla bütün bu çerçeve içerisinde ben çok da uzun olmayan bir zaman dilimi içerisinde bu rakamın da ortaya çıkacağını tahmin ediyorum"

"YÜZDE 25 İLE 30 ARASINDA BİR ZAM OLMA İHTİMALİNDEN BAHSEDİLİYOR"
Araştırmacı - yazar Hilmi Daşdemir ise şu şekilde konuştu:
"Buradaki temel mesele geçtiğimiz yıl da burada asgari ücreti tartışmıştık, orada da ben şu cümleyi kurmuştum; asgari ücretin ne kadar olduğu değil, alım gücünün ne kadar olduğu, alım gücünü ne kadar etkileyeceği temel soru. Aslına bakarsanız burada da asgari ücrete zam gelmeden önce birçok ürüne zam gelmeye başladı. %25 ile 30 arasında bir zam olma ihtimalinden bahsediliyor. Kamuoyunun beklentisi, benim tahminim de o yönde. Ama genel olarak bazıları diyorlar ki bazıları şu öngörüde bulunuyorlar; asgari ücretin yüksek olması ya da ücretlerin genel olarak yüksek olması enflasyonu tetikliyor diyorlar. Bazıları da diyorlar ki hayır bunun enflasyona etkisi yok. Ama temel olarak bakıldığı zaman fırsatçılık en temel problemimiz bizim. Zaman zaman işte bu önüne geçilemeyen enflasyonun olduğu dönemde bundan birkaç yıl önce fırsatçılar vardı. Dövize endeksli ürünler üzerinden fiyatları artıyor deniyordu. Döviz sabit kaldığı zaman da fiyatların arttığını gördük. Diğer taraftan akaryakıt fiyatlarına ilişkin bir şeyler söylüyorlardı. Akaryakıt fiyatları da sabit kaldığı ya da durağan olduğu dönemlerde de benzer şekilde fiyatların arttığını gördük. Ama temel olarak bakıldığı zaman burada bir ahlak problemi var. Elbette ticareti yapanlar maksimum karı elde etmek isteyecekler ama bunları fiyatlarını belirlerken de ellerini vicdanlarına koyup ona göre belirlemeleri gerekir"
ÖNÜMÜZDEKİ SENE İÇİN ARA ZAM OLABİLİR Mİ?
2026 yılında asgari ücrete bir ara zam yapılma ihtimalinin olup olmayacağına dair ise Tarkan Zengin "2016 yılından itibaren bizde asgari ücret yıllık belirlenmeye başlandı. Burada da bunun yapılma nedeni şuydu. 2016 yılında asgari ücrete o dönemin enflasyon şartlarında düşündüğümüzde %30'luk bir artış yapılmıştı. Yani asgari ücretlinin eline yıl içinde daha fazla ücret geçsin diye. Yani 6 ayda bir diyelim ki 15 + 15 zam vermekle yıllık %30 zam vermek arasında çalışanlar lehine yıl içinde eline geçen daha fazla bir ücret oluyor. Devlet de bunu gözeterek o dönem yıllık artışı getirmiş ve bundan sonra yıllık artışa geçeceğiz demişti. 2022'de de 2023'te de iki defa ara zam yapıldı. Bu 2016'dan itibaren. Orada yılbaşında yapılırken zaten şöyleydi; yıllık zamdı yani. Ama o dönem hani emtia fiyatlarındaki yüksek artışlar, işte akaryakıt fiyatlarındaki artışlar, dolarizasyon, o doların yüksek artışı nedeniyle yıl içinde ihtiyaç görülmüş, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sosyal taraflar bir araya gelerek bir artış yapılmıştı. Ben bu dönem için böyle bir artış yapılma ihtimalini zayıf bir ihtimal olarak değerlendiriyorum. Yine yıllık yapılacaktır. Ekonomik verilere baktığınızda enflasyonda bir düşüş eğilimi görülüyor. Yani 2022'de %67, 2023'te %67, 2024'te %44, bu yıl da %31'de tamamlamayı bekliyoruz. Yani bir aşağı doğru trend yakalanmış durumda. O nedenle yeni bir ihtiyaç olması elbette o Mayıs ya da Haziran ayı içerisinde değerlendirilecek bir konu. Ama benim şu anda gördüğüm gözlemlerim yıllık olarak bu artışın yapılacağı" ifadelerini kullandı.

ASGARİ ÜCRET TAHMİNLERİ
Gazeteci Dr. Murat Özer de asgari ücretle ilgili değerlendirmesinde şöyle konuştu:
"Ben geçen seneki asgari ücret artış oranına ulaşabileceğimizi düşünmüyorum açıkçası. Hem enflasyonun daha düşük çıkmış olmasından dolayı geçtiğimiz yıla göre hem de böyle bir durumun yani enflasyonla mücadele eden bir Türkiye'nin yüksek bir asgari ücreti karşılayabileceğini düşünmüyorum. O açıdan geçtiğimiz yılın artış oranı olan %30'du sanırım. O 30'lara ulaşabileceğine ihtimal vermiyorum açıkçası. Daha düşük olacaktır. Ben de yani önemli olan şeyin satın alma gücünün artırılması olduğu kanaatindeyim. Şimdi bazen böyle son derece seviyesiz mukayeseler yapılarak gerçek dışı ve yani ekonomi biliminin temeline aykırı mukayeseler yapılıyor; iİşte 20 yıl önce işte filanca bu kadar altın alıyorduk şununla, şimdi şu kadar altın alamıyoruz, görüyor musun ne kadar korkunç bir şey... Hayır bu böyle değil. 10 yıl önce 800 dolardı altının onsu. Şu anda 4.000 dolara yaklaşmış durumda. Yani bu şu anlama geliyor; altın karşısında dolar eriyip gitmiş. Ne için? Nerede? Amerikan toplumu için erimiş. 800 dolara adam alabilirken altını şimdi 4.000 dolar vermek zorunda. Peki onun ortalama ücreti değişmiş mi? Amerikan toplumunda 2.000 dolardı, hala 2.000 dolar. Bizim asgari ücretimiz 10 yıl önce neydi? Şimdi ne? Aradaki farka bakın. Neye göre mukayese ettiğiniz önemli. Dünyada altın rezervleri azalmış durumda. Altına olan ihtiyaç artmış durumda. Çünkü savaşlar var. Doğal olarak bu buna yönelik talep çok fazla artmış durumda ve altının değeri tarihin en büyük noktasına, en yüksek noktasına, tarihin gördüğü en yüksek noktaya ulaşmış durumda bütün dünya piyasalarında siz bir tane altın elinize alıp çıkıyorsunuz, görüyor musun, 10 yıl önce bu kadar altın alıyordun, şimdi bu kadar altın alıyor... Ne gerçeklikle alakası var, ne siyasetle alakası var, ne ekonomi bilimiyle alakası var, ne de pazarla alakası var. Pazara gittiğinizde de bu gerçekle karşılaşmıyorsunuz. Çünkü altın bütün dünyada değerlenmiş durumda"
ZAM ORANI İHTİMALLERİNE GÖRE ASGARİ ÜCRET SENARYOLARI