Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un himayelerinde, Çukurova Üniversitesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “4 Şehir 4 Mekân 4 Akif” Sempozyumunun Adana oturumu, Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisinde gerçekleştirildi.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan sempozyuma Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıkan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gazi Doğan, Kent Protokolü, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Mehmet Akif Ersoy’un Şahsiyeti Ve Adana Günleri”
“Mehmet Akif Ersoy’un Şahsiyeti ve Adana Günleri” temalı sempozyumun açılış konuşmasını Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gazi Doğan gerçekleştirdi. Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıkan ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş de konuşmalarıyla Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u andılar.
Prof. Dr. Beriş; “Milletinin İçine Düştüğü Tüm Buhran ve Sefaleti Alabildiğince Gerçekçi Bir Dille Yansıttı.”
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Büyük Şair Mehmet Akif’in pek çok insanı etkileyip peşinden sürükleyebilen lider ruhlu bir şahsiyet olduğuna vurgu yaparak Akif’in hayatından kesitleri anlattı. Prof. Dr. Beriş konuşmasına şöyle devam etti: “Büyük toplumsal dönüşümler, büyük yazarların, şairlerin ve düşünürlerin yetişmesine zemin hazırlar. Akif de mücadelelerle dolu yaşantısında Abdülhamit Han devrini, İkinci Meşrutiyeti, Cihan Harbini, İstiklal Mücadelesini ve Cumhuriyetin doğuşunu gördü. Toplumsal dönüşümlere ve yozlaşmalara tanık oldu. Şiirlerinde ve nesirlerinde, her daim gördüğü yanlışlıkları, haksızlıkları haykırmaktan geri durmadı. Hatta Sezai Karakoç’un deyimiyle “Türk Edebiyatında Akif kadar hayatı şiire, şiiri de hayata sokmuş şair yoktur”. Herkesçe konuşulan, yaşayan Türkçeyi şiirlerinde kullanır, halkın doğal konuşmasını olabildiğince sadeliğiyle eserlerinde yansıtırdı. Şair olduğu kadar aynı zamanda düşünür ve sosyal bilimciydi. Onun için sanat, fikirlerini aktarmaya yarayan etkili bir araçtır. Sanatın gayesi, düşünceleri estetik bir biçimde toplumun hizmetine sunmak, toplumun dertlerini ve ıstıraplarını teşhis ve tedavi edecek yolları göstermektir. O birçok çağdaşı gibi köşeye çekilip hayal kuran, ve yalnız bu hayalleri kaleme alan ütopyacı bir düşünür değildi. Toplumun derdini kendi derdi sayan, gerçekçi bir halk adamıydı. Milletinin içine düştüğü tüm buhran ve sefaleti alabildiğince gerçekçi bir dille yansıttı.”
Panelistler Mehmet Akif’i Farklı Yönleriyle Anlattı
Açılış konuşmalarının ardından Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Bedri Aydoğan'ın moderatörlüğünü üstlendiği sempozyumda; sırasıyla Prof. Dr. Sema Çetin Baycanlar "Mehmet Akif Ersoy'un Seçilmiş Şiirlerinde Oksidentalizm Temsilileri", Doç. Dr. Özhan Demirkol "Mehmet Akif Ersoy'un Milliyetçilik Anlayışı", Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik ise "Mehmet Akif ve Türkçe" ve son olarak Prof. Dr. Engin Çetin, "Mehmet Akif’in Deyim Dünyası" adlı sunumunu yaptı. Sempozyum, anı fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.
