ID İletişim Danışmanlık'ın kurucu ortağı menajer Ayşe Barım, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Gezi Parkı soruşturması kapsamında 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme' suçundan 27 Ocak'ta tutuklanmıştı. Barım, gözaltındayken 'tanık' sıfatıyla ifade veren oyunculardan Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu’na da 'yalan tanıklık' suçundan soruşturma başlatılmıştı.
Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberine göre; İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'yalan tanıklık' suçlamasıyla açılan davanın duruşması bugün görüldü. Duruşmaya Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu, avukatlarıyla birlikte katıldı.
Halit Ergenç kimlik tespiti esnasında aylık geliri 300 bin lira olduğunu söyledi. Savunmasına başlayan Ergenç, “Bir suçum olmadığını düşünüyorum. Çünkü yalan söylemedim bana sorulan sorulara cevap verdim. Ayşe Barım’la alakalı soruları cevapladım ve bana Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Memet Ali Alabora’yı tanıyıp tanımadığım soruldu. Mehmet'i konservatuvardan tanıdığımı, tiyatro ortamlarından tanıdığımı söylemiştim" diyerek, Osman Kavala ve Çiğdem Utku Mater ile bir irtibatının olmadığına değindi
“AĞAÇLAR KESİLMESİN DİYE YÜRÜDÜK”
Ergenç’e Mehmet Ali Alabora ile arasında geçen 12 telefon görüşmesi soruldu. Cevap olarak Ergenç, “7 tanesi 1 Haziran’da sendikadaki arkadaşlarla beraber yürüyüş gerçekleştirmiştik onunla ilgiliydi. Gezi Parkı yürüyüş amacımız kesinlikle ağaçların kesilmemesine yönelikti. Asla devlete ve hükümete karşı bir yürüyüş değildi. Herkes münferit olarak gidiyordu o gün buluşmamızın sebebi Gezi Parkı'nın yayaya kapalı olduğuydu. Açıldığını duyunca da yürüyüş yaptık" şeklinde konuştu.
“BEN ORGANİZE ETMEDİM”
Yürüyüşü organize edip etmediği sorulan Ergenç; "Ben organize etmedim. Telefonla görüşmem tamamen nerede nasıl görüşeceğimiz ile alakalıdır. Benim talimat almam söz konusu değildi. Alabora’nın durumu tamamen sendika başkanı olmasıyla alakalıydı. Gezi Parkı'ndan sonra bir kez konuşmuşuz ama tam içeriğini hatırlamıyorum. Bugüne kadar irtibatımız olmadı, görüşmedik" dedi.
“ALABORA’YI TANIMIYORUM DEMEDİM”
Halit Ergenç son olarak; "Bana sadece tanıyıp tanımadığım soruldu ve samimiyetimin olmadığını söyledim. Samimiyetimin olmadığını söylememem karşı taraf ile hiç iletişimimin olmadığını söylemem olarak algılanmış. 'Samimiyetim yok' dememin bir şeyi gizlemek amacı yok. Topluma mal olmuş biri olarak Memet’i tanımadığımı inkar etmem zaten imkansız" diyerek beraatını talep etti.
KOCAOĞLU: ORADA OLMAMIN SEBEBİ AĞAÇLARIN KESİLMESİDİR
Diğer bir sanık oyuncu Rıza Kocaoğlu ise aylık gelirinin 200 bin lira olduğunu belirterek; "Tanık olarak davet edildiğimde Ayşe Barım ile ilgili sorulara detaylı cevap vermeye çalıştım. Memet Ali Alabora ile ilgili sorular soruldu. Kendisini tanıdığımı oyuncular sendika başkanı olduğunu ancak irtibatımın olmadığını söyledim. Çok genel bir soruydu bu nedenle çok detaylı sorulmadığı için onunla olan yakınlığımı dile getirdim. Aradan 12 yıl geçtiği için görüşüp görüşmediğimi hatırlamadığım için irtibatımın olmadığını söyledi. Orada olma sebebim tamamen ağaçların kesilmesiyledir. Gezi Parkı’nda oluşan kalabalık evime çok yakındı, orada bulundum. 18 saniyelik bir telefon görüşmem var zaman geçmesi nedeniyle hatırlamamam gayet doğaldır" şeklinde savunma yaparak, beraatını talep etti.
MÜTALAAYA GÖNDERİLDİ
Mahkeme ara kararında, mütaalanın hazırlanması için duruşma savcısına süre vererek duruşmayı 23 Mayıs’a erteledi.
Ayşe Barım hakkında hazırlanan ve 30 yıla kadar hapis cezası istenen iddianame geçtiğimiz günlerde kabul edilmişti. Barım, "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçlamasıyla 7 Temmuz'da ilk kez hâkim karşısına çıkacak.
