9747,07%3,80
38,79% 0,06
43,12% 0,30
4036,00% 0,03
6542,97% 0,00
Son 10 yıldır sosyal medyada yayılan ve gençleri tuzağa çeken 'ölüm oyunlarına' bir yenisi eklendi: A4 meydan okuması… Aşırı kilo vermeyi hedefleyen yeni akıma göre gençler, bir A4 kâğıdını aynada bedenlerine tutup onun içine sığabilecek kadar zayıflamaya çalışıyorlar.
Dana sonra bu fotoğrafları sosyal medyada paylaşarak ‘tıklanma sayısını artırmayı’ takipçi ve beğeni toplamayı hedefliyorlar. Gençleri kontrolsüzce kilo vermeye yönlendiren bu akımın sağlık açısından ciddi sonuçları olabileceğini vurgulayan uzmanlar, aileleri çocuklarının sosyal medyalarını takip etmeleri konusunda uyarıyor.
'ÖLÜM OYUNLARI'
Türkiye gazetesinin haberine göre; Uzm. Dr. Cemre Yaşöz, "Çocuklar bu oyunlara katılabilmek için kişisel bilgilerini veriyorlar. Oyunlarda onlara her gün yerine getirmeleri için çeşitli görevler veriliyor. Giderek daha tehlikeli hâle gelen ve bazen ölümle sonuçlanan bu görevleri gerçekleştiremediklerinde veya artık oyundan çıkmak istediklerinde ise oyuna girerken verdikleri kişisel bilgileri tehdit olarak kendilerine geri dönüyor. Her gün verilen görevleri video çekip internete, sosyal medyaya yüklemek zorundalar. Etiketlerle birlikte sosyal medyada yayılmasını sağlıyorlar. Böylece diğer çocuklar da bu tuzağa çekiliyor." dedi.
BİRBİRLERİNİ YAKIYORLAR
Bunlar dışında TikTok veya YouTube yüklenen videoların daha büyük tehlike arz ettiğine işaret eden Dr. Yaşöz "Burada hayati risk taşıyan meydan okumalar var. Mesela çocuk derisine 20 saniye boyunca deodorant sıkıyor ve bunu internette paylaşıyor. Ama ciltte yanıklar oluşuyor. Mesela ateşle birbirlerini yakıyorlar. Kaynar su meydan okumaları var. Kaynar suyu içiyorlar ya da uyuyan arkadaşlarına döküyorlar. Bugünlerdeki en popüler meydan okuma ise A4 meydan okuması" dedi.
NE KADAR TEHLİKELİ O KADAR DİKKAT ÇEKİCİ
Son yapılan araştırmaların en çok 10-14 yaş arası çocukların bu tuzaklara düştüğünü gösterdiğine dikkat çeken Dr. Yaşöz, "Çünkü daha dürtüseller. Risk alma eğilimi en fazla bu dönemde artıyor, ancak risk değerlendirme kabiliyeti o oranda artmıyor. Bu dönemde akran baskısı çok fazla. Kimlik arayışı içindeler. Bir akran grubuna ait olma arzusu ile oyunlara daha fazla katılım gösteriyorlar.
Meydan okumalar ne kadar tehlikeli olursa o kadar dikkat çekiyor; o kadar takipçi kazanıyorlar. Araştırmalar ruh sağlığı bozuk olan gençlerin ve çocukların daha fazla katıldığını gösteriyor. Aileden daha az ilgi gören ve bu nedenle de kabul görme arzusu daha fazla olan çocuklar bunlar" diye konuştu.
16 YAŞ ALTINA KISITLAMA GELSİN
Doç. Dr. Mesut Yavuz "Çocuğa sabırlı ve dengeli kural koyabilen, dik durabilen, ilgili ebeveynlerin varlığı çocukları erken dönemde duygusal olarak geliştiriyor. Çocuk keyif arayışını online’da değil fiziki sosyal ağında sürdürebiliyor. Yalnız kalmıyor, duygu yönetiminde güçlü oluyor. Bu ergenliğe çocuğun bagajının dolu gelmesini sağlıyor.
Bu çocukları ebevenlerinin kontrol etmesine fazla ihtiyaç kalmayabiliyor. Ancak her zaman işler böyle gitmeyebilir. Bu yüzden bazı ülkelerde olduğu gibi 16 yaş altına sosyal medya kısıtlamasının doğru olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.