9044,64%-7,81
37,65% -0,19
40,86% -0,48
3660,56% -1,13
5959,84% 0,14
“Su Hepimizin Sorumluluğunda”
Dr. Tatar, 1993 yılından bu yana her yıl kutlanan Dünya Su Günü’nün, tatlı su kaynaklarının korunması ve herkes için suya erişimin sağlanması adına büyük önem taşıdığını belirterek, 2025 yılı temasının "Buzul Koruma" olarak belirlendiğini ifade etti.
“Buzullar hızla eriyor, su krizine yol açıyor”
Dr. Mehmet Tatar, buzul erimelerinin su kaynakları üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirterek, "Buzullar, içme suyu, tarım, endüstri ve temiz enerji üretimi için kritik öneme sahiptir. Ancak küresel ısınma nedeniyle eriyen buzullar, su döngüsünü öngörülemez hale getirerek sel, kuraklık ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi felaketlere neden olmaktadır" dedi.
“Türkiye su zengini değil, su stresi yaşayan bir ülke”
Su krizinin küresel olduğu kadar bölgesel de olduğuna dikkat çeken Dr. Tatar, Türkiye’nin kişi başına düşen yıllık su miktarı açısından su zengini bir ülke olmadığını vurguladı. Dr. Tatar "Türkiye, 85 milyon nüfusuyla yıllık 1.346 metreküp su miktarıyla su stresi yaşayan ülkeler arasında. 2050’de nüfusun 100 milyona ulaşmasıyla kişi başına düşen su miktarının 1.145 metreküpe gerilemesi bekleniyor" diye konuştu.
“Ortadoğu’da su krizi kapıda”
Bölgesel su sorunlarına da değinen Dr. Mehmet Tatar, Fırat ve Dicle nehirleri başta olmak üzere sınır aşan suların paylaşımının Türkiye, Irak ve Suriye arasında anlaşmazlıklara yol açtığını belirtti. Dr. Tatar ayrıca, iklim değişikliği nedeniyle artan kuraklıkların tarımsal üretimi etkileyerek gıda krizine ve göç hareketlerine neden olabileceğine dikkat çekti.
“Su hepimizin sorumluluğunda”
Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, su kaynaklarının korunmasının yalnızca yönetimlerin değil, bireylerin de sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, "Suyu verimli kullanmak, korumak ve kirletmemek hepimizin görevidir. Su krizine karşı bilinçlenmeli ve sürdürülebilir çözümler üretmeliyiz" dedi.