"Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve Adana’mızla birlikte 11 ilimizi de etkileyen büyük deprem felaketinin üzerinden iki yıl geçti. Yıkım gücü ve illerimizde meydana getirdiği tahribatla depremde 50 bini aşkın vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 100 bini aşkın vatandaşımız yaralanmış, evsiz ve yuvasız kalmıştır.
Yaşanan felakette Adana’mızda maalesef 13 bina yıkıldı, 687 vatandaşımız Hakk’ın rahmetine kavuştu. 1627 vatandaşımız da yaralandı. Bu vesileyle depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli yakınlarına sabırlar diliyorum.
Çok geniş bir alanda ve kısa aralıklarla meydana gelen iki büyük depremin ardından Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Bakanlıklarımız, AFAD, Jandarma, UMKE, Kızılay, sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerimiz, afetzedelerimize yardım etmek için yoğun çaba harcamış; milletimiz, vatanın her köşesinden deprem bölgesine uzanan dayanışma ve yardımlaşma köprüsü ile tüm dünya medeniyetlerine örnek olacak bir tutum sergilemiş, o zorlu süreçte Adana'mız da depremde sağlık üssü olarak vatandaşlarımızın yaralarını sarmıştır. Zor zamanlarımızda Adana’mızın ve depremi yaşamış şehirlerimizin yanında olan aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum.
Birçok vatandaşımızı evsiz barksız bırakan, yuvasının sıcaklığından ve sevdiklerinden ayıran 6 Şubat depremlerinin izlerini devletimiz ve milletimiz ile birlikte siliyoruz. İlimizde şu ana kadar 6 bin 817 konut ve iş yeri teslim edildi. 11 bin 899 konut, 89 iş yeri ve 534 köy evi olmak üzere toplam 12 bin 522 bağımsız bölüm teslim edilecek olup hak sahibi olan vatandaşlarımızın konut yapım süreçleri bu yıl içerisinde tamamlanmış olacaktır. Bu süreçte bizlerden desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, bakanlarımıza, milletvekillerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza ve aziz milletimize teşekkürlerimi sunuyorum.
Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek, ona karşı dirençli yapılar inşa etmek ve toplumda bilinç oluşturacak eğitim ve farkındalık çalışmalarını sürdürmek hayati önem taşımaktadır. Doğal bir afet olan depremin büyük bir felakete dönüşmesini önlemek için doğayla uyumlu, bilimsel veriler ışığında planlanmış şehirler kurmalı ve gerekli tüm tedbirleri eksiksiz bir şekilde hayata geçirmeliyiz.
Unutmamalıyız ki depremi engellemek mümkün olmasa da bilinçli ve hazırlıklı olarak can ve mal kayıplarını en aza indirmek bizim elimizdedir. Bu vesileyle, depremde yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Rabbim ülkemizi ve aziz milletimizi her türlü afetlerden korusun."
