600 bin kamu işçisini kapsayan Toplu İş Sözleşme müzakerelerinde TÜHİS’in sunduğu zam teklifini kabul etmeyen Türk-İş, ülke genelinde başlattığı eylemlerin 3’ncüsünü gerçekleştirdi. 81 İlde eş zamanlı yapılan eylemde binlerce işçi haklı taleplerini bir kez daha alanlarda haykırdı.
Adana’daki eylemin adresi İnönü Parkı oldu. Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar’ın öncülüğünde Türk-İş’e bağlı Sendikaların Başkan, yönetici ve üye işçilerin katıldığı eylemde konuşan Bölge Başkanı Edip Gülnar, yaşanan ekonomik krize ve kamu işçilerine yönelik adaletsiz vergi uygulamalarına, sunulan zam teklifine sert tepki gösterdi.
“ARTIK YETER! SABRIMIZ TAŞTI”
TÜHİS’in sunduğu zam teklifini ‘Oyalama’ olarak nitelendiren Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “ İşçinin geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır. İşçiyi emekçileri açlığa mahkûm etmektir. Ancak dinletemedik, dinlemiyorlar. Bu nedenlerden dolayı da bugün burada ve 81 vilayette alanlarda ve meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükseltmeye devam ediyor ve edeceğiz. Hükümet geçtiğimiz hafta Cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, Kabul edilecek bir teklif sunmamış. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği yok sayılarak dalga geçilmiştir. Kamu işçilerine reva görülen ücret tüm ülkede kamuoyu tarafından da üzüntüyle karşılanmıştır” dedi.
“BİZ ÇALIŞIYORUZ, ONLAR OYALIYOR”
Sözleri sık sık sloganlarla kesilen Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, sözlerini şöyle tamamladı: “Sizler böylece davanızın arkasında aslan gibi dimdik durduğunuz zaman asla yenilmeyeceğiz, yenemeyecekler. Direne direne kazanacağız. Çünkü biz emekçiyiz, Bizler hakkıyla çalışan alın terini akıtarak, hak ettiğini yiyerek geçim sağlayan işçileriz. Biz köle değiliz, hiçbir zaman da yapamayacaksınız. Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyorlar bizler de taleplerimiz duyulana kadar haklarımız teslim edilene kadar emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. İşte bu yüzden artık sokaktayız. Meydanlardayız, alanlardayız. Çünkü bu ücretle geçinemiyoruz. Bu nedenlerden dolayı da eylemse eylem Grevse grev meydanlarda mı yatacağız, yatarız. Aç mı kalacağız kalırız Zaten çalışan biziz aç kalan da biziz, işçileriz. Hakkımızı alana kadar da durmayacağız, durduramayacaksınız Her tarafınız yanlışlarla dolu vatandaşları kandırıyorsunuz. TÜİK açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var. TÜİK verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Mutfaklarda yangın var ama TÜİK hala yalanlar söyleyerek güzel havalardan bahsediyor. Hey Avrupa hayranı Maliye Bakanı, pazardan eli boş dönen vatandaş TÜİK’in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor.
“TÜİK’İN RAPORLARINA DEĞİL İŞÇİNİN BOŞ TENCERESİNE BAKIN”
Gerçekleri görmek istemeyen yetkililer TÜİK’in raporlarına değil de işçinin boş tenceresine bakın
Avrupa’nın güzel baktığı Sayın Bakanım ülkemizde vergi yükü işçinin, emekçinin sırtına bindirilmiş,
Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27 si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemden adaletten söz edilemezliği bilmeyen Sayın Bakanım… İşçileri köle gibi çalıştırdığınızı güzel gözle bakan Avrupa bunları biliyor mu acaba? Ne Amerika ne de Avrupa’yı biliriz bizim tek bildiğimiz tek bağımsız Türkiye’dir. Onun için sabrımızı zorlayarak, yanlış hesaplamalarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz Kuru vaat değil toplu sözleşme hakkı istiyoruz. Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz. Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız diyor, Yaşasın emek ve dayanışma mücadelemiz Yaşasın işçinin onurlu direnişi. Yaşasın TÜRK-İŞ.”
