Siz de gözlük kullanmaktan bıktınız mı? 3D film izlemek sizin için bir işkence mi oluyor? Yoksa yağmurda ıslanan gözlüklerinizden nefret mi ediyorsunuz? Günümüzde milyonlarca kişiyi miyop, hipermetrop ve astigmattan kurtarıp, sağlıklı gözlere kavuşturan lazer tedavisinin gelişen teknolojiyle beraber kişiye özel planlandığını ifade eden Dünyagöz Adana Hastanesi göz hastalıkları uzmanı Doç.Dr. Cüneyt Karaarslan “Günümüzde kullanılan farklı özellikteki lazerler sayesinde hastanın gereksinimlerine ve göz ölçümlerine göre tedavi planlayabiliyoruz. Böylece tedavi sonunda daha da başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz” dedi.
Lazer tedavisi
Doç.Dr. Cüneyt Karaarslan “Lazer tedavilerinde lazer ışını, sadece korneayı yani gözün en dış tabakasını buharlaştırarak yeniden şekillendirmekte, gözün iç katmanlarına girmemektedir. Dolayısıyla lazer tedavilerinde görme kaybı riski bulunmamaktadır” dedi. Hastaların en büyük endişelerinden birinin ameliyat sonrası oluşabilecek görme kaybı ihtimali olduğunu, bu konuda çok fazla bilgi kirliliğinin olduğunu ve bu durumun hastaların kafasında çokça soru işaretine yol açtığını söyleyen Doç.Dr. Cüneyt Karaarslan “ Örneğin; lazer tedavisinin ağrılı ve acılı bir ameliyat olduğu algısı vardır ancak lazer ameliyatı gözün damarsız olan kornea tabakasına damla anestezi altında yapılan ve yaklaşık 15-20 dakika süren ağrısız bir işlemdir. Endişe edilen başka bir konu da lazer tedavisi olanların ilerde katarakt gibi başka bir göz ameliyatı olamayacağıdır ki bu da tamamen şehir efsanesidir; lazer olanlar ilerde her türlü göz ameliyatını rahatlıkla olabilirler.” dedi.
İşin sırrı kişiye özel seçilen lazer tedavisinde
Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının giderilmesinde gelişen teknolojiyle beraber birçok lazer tedavisi olduğunu belirten Doç.Dr. Cüneyt Karaarslan “PRK, FemtoLASİK ve iLASİK gibi kişinin uygunluğuna göre belirlenen farklı lazer tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Bu tedaviler de kendi içinde gözün yapısına göre farklılık gösterir. Belli göz yapılarında ve hatta farklı meslek gruplarındaki hastalarda daha yüksek başarı ile tedavi sağlayan farklı lazer teknolojileri mevcuttur. Örneğin yüksek astigmatı olan bir hastada öncelikli tercih edeceğimiz lazer yöntemi; yüksek miyop veya hipermetrop olan bir hastada değişebilmektedir. Her yöntemin farklı avantajları bulunmaktadır. Göz dereceleri aynı olan; ancak boks, futbol gibi göze ve başa darbe alma riski yüksek spor dallarıyla aktif uğraşan bir kişi ile gece sürekli araç kullanan bir sürücünün görme ihtiyacı ve durumu aynı değildir. Ayrıca gözün kornea yapısı tıpkı parmak izi gibi kişiye göre farklılıklar gösterir. Lazere uygunluk testlerinin ve detaylı muayenenin ardından kullanılacak olan lazer yönteminin seçiminde hastanın kornea tabakasının kalınlığından, kırma kusurunun derecesine hatta hastanın mesleki risklerine kadar birçok değişken önemlidir.” dedi.
Başarılı bir operasyon için tüm doğruların bir arada bulunması gerekiyor
Lazer tedavisinde başarılı sonuca ulaşmak için kişiye özel tedavi seçiminin yanı sıra alanında deneyimli doktorun, gelişmiş teknolojinin ve ameliyathane koşullarının sağlanmasının da zorunlu ve önemli olduğunu ifade eden Dünyagöz Adana Hastanesi’nden Doç.Dr. Cüneyt Karaarslan “Hastanenin teknoloji ve hijyen altyapısı sağlandığında, ameliyat malzemeleri kişiye özel ve tek kullanımlık olduğunda, lazer tedavi ve tetkikleri için tüm teknolojik altyapı oluşturulduğunda ve hasta; lazer konusunda deneyimli ve uzman doktorla buluştuğunda kusursuz bir tedavi ortamı oluşmaktadır.” dedi. Lazer ameliyatının kısa sürmesinin hastaları bu operasyonun basit olduğu konusunda yanılttığını söyleyen Doç.Dr. Cüneyt Karaarslan “Lazer ameliyatının kısa sürmesi operasyonun basit bir operasyon olduğunu ifade etmez. Gelişen teknolojinin üstünlüklerinden yararlanılır ve insan eliyle yapılacak birçok aşama cihazlarla tamamlanır. Detaylı göz tetkikleri yapılıp operasyon için tüm unsurlar sağlandığında hasta başarılı bir şekilde tedavi edilir. Hastaların çoğu ameliyatın ertesi günü günlük hayatına devam edebilir.” dedi.
