9312,13%-0,1
38,26% -0,05
43,42% 0,37
4100,48% 0,06
6690,48% 0,00
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davut Alptekin, 25 Nisan Dünya Sıtma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, dünya genelinde sıtma vakalarının azalsa da ciddi boyutlarda sürdüğünü, sivrisineklerle etkin mücadelenin sadece sıtma değil, yeni ortaya çıkan tehlikeli viral hastalıklar açısından da hayati olduğunu vurguladı.
KÜRESEL BIR HALK SAĞLIĞI SORUNU
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, sıtma hâlâ her yıl yüz binlerce insanın ölümüne yol açıyor. Son dört yıldaki vaka ve ölüm sayıları şu şekilde:
- 2020: 241 milyon vaka – 645.000 ölüm
- 2021: 247 milyon vaka – 619.000 ölüm
- 2022: 249 milyon vaka – 608.000 ölüm
- 2023: 263 milyon vaka – 597.000 ölüm
Prof. Dr. Alptekin, DSÖ’nün Kasım 2024 itibarıyla 44 ülkeyi sıtmadan arınmış olarak sertifikalandırdığını; sıtmanın hâlâ 83 ülkede görüldüğünü, ancak 25’inde yıllık vaka sayısının 10’un altına düştüğünü belirtti.
AŞI GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI TARIHI NITELIKTE
Sıtmanın önlenmesi açısından en önemli gelişmelerden biri, aşı çalışmaları oldu. İlk sıtma aşısı olan RTS,S/AS01, 2021 yılında Sahra Altı Afrika'da çocuklara uygulanmaya başlandı. Ardından 2023 yılında R21/Matrix-M aşısı da onaylandı. Bu gelişmeler, sıtmanın kontrol altına alınmasında dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
TÜRKİYE'NİN SITMA ILE MÜCADELESİNDE ADANA’NIN TARIHI ROLÜ
Prof. Dr. Alptekin, Türkiye’nin sıtma ile mücadelesinde Adana’nın özel bir yere sahip olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Atatürk, 1925 yılında Adana’yı ziyaretinde sıtma vakalarının çokluğunu görerek müdahale talimatı vermiştir. Bu kapsamda 1928’de Adana’da Sıtma Enstitüsü kurulmuştur. Bu enstitü, DSÖ’nün desteğiyle hem eğitim hem de sahada mücadele açısından çok önemli bir merkez olmuştur.”
TÜRKİYE'DE YERLI SITMA VAKASI 2014’TEN BU YANA YOK
Ülkemizde en son yerli sıtma vakaları 2010-2013 yıllarında Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin’de görüldü. Bu vakalar nüks olarak kayda geçti ve 2014 yılından itibaren yerli vaka bildirilmedi.
Adana örneği üzerinden konuşan Alptekin, Sepici Mahallesi’nde 1990’lara kadar günlük sıtma vakaları görüldüğünü, baraj çevresindeki sazlık alanların ıslah edilmesiyle Anofel türü sivrisineklerin üreme alanlarının ortadan kaldırıldığını ve vakaların tamamen sona erdiğini aktardı.
Sıtma kontrol altına alınsa da sivrisinek kaynaklı yeni tehlikeler gündemde. Prof. Dr. Alptekin’e göre özellikle Batı Nil Virüsü (BNV) ve Dang humması, Avrupa’da yaygınlaşıyor. Türkiye'de BNV tespit edilmiş durumda; Dang humması ise henüz resmi kayıtlarda yok. Ancak bu hastalıkların vektörleri olan Aedes aegypti ve Aedes albopictus türleri artık Türkiye’de de gözlemleniyor.
2024 yılında dünya genelinde 13 milyon Dang humması vakası ve 3.000’i aşkın ölüm kaydedildi. Bu durum, sıtmanın ortadan kalkmasına rağmen sivrisineklerle mücadelenin aynı kararlılıkla devam etmesi gerektiğini gösteriyor.
YEREL YÖNETİMLERE UYARI
Prof. Dr. Alptekin, yerel yönetimlerin vektörle mücadele ekiplerinin bu çalışmaları zayıflatmaması gerektiğini belirtti:
“Sıtma eradike edildi diye mücadeleyi bırakmak büyük bir hata olur. İnsektisitlerin etkinliğinin bilimsel olarak test edilmesi, yalnızca sivrisineklerle değil, tatarcık, ev sineği ve kene gibi diğer vektörlerle de etkin mücadele yapılması gerekiyor.”
SİVRİSİNEK KÜÇÜK AMA DÜNYANIN EN TEHLİKELİ CANLISI
Prof. Dr. Alptekin, sivrisineklerin sıtmanın yanı sıra birçok virüs ve parazite taşıyıcılık yaptığına dikkat çekerek, bu küçük canlıların halk sağlığı üzerindeki etkisinin asla küçümsenmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.