Öğrencilerle bir oturum gerçekleştiren Kısacık, öğrencilerin şikayet ve taleplerini dinleyerek, kariyer planlaması ve siyaset üzerine soruları yanıtladı.
Öğrencilerimiz Ticari Kaygılarla Üretilmiş Yemekler Tüketmemeli
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerini TBMM’de misafir eden Kısacık, öğrencilerle bir oturum gerçekleştirdi. Kendisinin de mezun olduğu Çukurova Üniversitesi’nin öğrencileriyle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk ve memnuniyet duyduğunu dile getiren Kısacık, sözü öğrencilere bırakarak öğrencilerin şikayet ve talepleri dinledi. KYK yurtlarında kalan pek çok öğrenci, yurtlarda kendilerine verilen yemeklerin gıda kalitesinden şikayette bulundular. Şikayetler üzerine söz alan Kısacık, “Türkiye gibi sahip olduğu tarımsal zenginlikle Dünya’da üst sıralarda bulunan bir ülkede hala gıda kalitesinin tartışılması akıl alır gibi değil. Ama bu durumun altında yatan ana sebep, eğitim kurumlarımızın yemeklerinin hazır gıda şirketlerinin, öğrencilerin gıda kalitesi yüksek yemeklere ulaşması kaygısından ziyade, ticari kaygılarla yemek hazırlamasıdır. Öğrencilerimize bu tür ticari kaygılarla üretilen yemekler verilmemeli. Devlet öğrencilerin beslenme meselesini özel sektöre bırakmamalı, ‘gençlerimiz geleceğimizdir’ görüşüyle öğrencilerimizin yemekleri, sanki kendi evlerindeki gibi ‘ana yemeği’ dediğimiz kalite ve güvenlikte, sorumlu bakanlığın veya üniversitenin mutfaklarında üretilmeli”, sözleriyle eğitimde gıda konusunun önemine dikkat çekti.
Barınma KYK’nın En Önemli Sorunlarından
Oturumda öne çıkan sorunlardan birisi de barınma sorunuydu. Konu hakkında Kısacık, “Barınma sorunu maalesef son yıllarda üniversite öğrencilerimizin yaşadığı en büyük sorunlardan. Her eğitim öğretim dönemi başında öğrencilerimiz KYK’da yer bulamamaktan şikayetçi. Bu sebeple 1 yıl emek vererek kazandığı üniversiteyi bırakmak zorunda kalan yada okumak istediği üniversiteyi barınma sorunu ve maliyetleri sebebiyle tercih edemeyen, daha kaliteli üniversitede istediği bölümleri okuyamayan öğrencilerimiz var. Eğitimde barınma sorunu çok iyi planlama isteyen bir konudur. Üniversite bölümlerinin kontenjanları bu konuda önemli bir kıstas. Ancak bu konuda sağlıklı bir planlama Gençlik ve Spor Bakanlığı ve YÖK koordinasyonunca hala icraata geçmiş değildir. Gençlerimiz eğitimde barınma sorunu yüzünden geleceklerinden, kariyerlerinden vazgeçmek zorunda bırakılmamalı”, ifadeleriyle Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın plansız ve yetersiz barınma olanaklarının gençlerin eğitim ve kariyerlerini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Bu Çağda İnternet Problemi Yaşamak İnanılır Gibi Değil!
Öğrencilerin gündeminde yer alan bir diğer konu ise KYK yurtlarında yeterli düzeyde internetin sağlanamaması oldu. Özellikle de çalışmalarının araştırma ayağında önemli bir yeri olan internetten sağlıklı bir şekilde faydalanamadıklarını belirten öğrencilerin şikayeti üzerine Sadullah Kısacık, “Yaşadığımız bu dönemde, bu çağda internet problemi yaşamak inanılır gibi değil. Yurtların çalışma ortamında elbette bilgiye ulaşmak adına artık kullanılan yegane araçlarınızdan birisi olan internetin yeterli düzeyde sağlanamıyor olması büyük bir eksiklik. Hepimiz evimizde, iş yerlerimizde, elimizdeki cep telefonlarımız sayesinde sokakta hatta bırakın ülkemizi, Dünya’nın pek çok ücra köşesinde bile internet üzerinden canlı görüşmeler yapıyor, bilgiye ulaşıyor ve dijital işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Siz gençlerimize geleceğimiz derken, sizin en iyi şekilde kendinizi eğitmeniz için tüm imkanların seferber edilmesi gerekirken, daha internet gibi herkesi elinin altında bulunan bir imkandan mahrum kalıyor olmanız kabul edilemez. Bu sorun, yaşadığımız dijital çağda Türkiye’ye yakışmayan bir durumdur”, diyerek üniversite öğrencilerinin internetten sınırsız ve en kaliteli düzeyde faydalanması gerektiğinin altını çizdi.
Kendisini Yetiştirmiş ve Liyakatli Gençlerimiz Siyasette Yer Almalı!
Şikayet ve taleplerden sonra siyaset ve gelecek konusunda öğrenciler Kısacık’a, gençlerin neden siyasette yer alması gerektiği sorusunu yöneltti. Kısacık kendisine yöneltilen soruya, “Bu koltuklardan biz gittiğimizde yerimize sizler geleceksiniz. Bu sebeple kendisini iyi yetiştirmiş, liyakat kazanmış, ülkesi için hedefi ve ideali olan gençlerin siyasi faaliyette bulunmasını son derece önemsiyorum. Bu kriterlere sahip gençlerimiz siyasete girmediği zaman bu koltuklarda liyakatsiz ve hedefi olmayan kişiler oturuyor. Sonuç ortada! Şu anda ülkemizde sistemsizlik, plansızlık ve liyakatsizlik var ve bu durum hepimizin olduğu gibi siz gençlerimizin de hayatını alt üst ediyor. Ülkemizin eğitim alanında; gıda, barınma, internet, kariyer gibi sorunlarla boğuşmaması için kendisini yetiştirmiş gençlere ülkemiz siyasetinin ihtiyacı var. Bir genç neler yapabilir derseniz eğer, Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan bu konuda iyi bir örnektir. Genç yaşta liyakat sahibi ve işinin ehli olarak 13 yıl kesintisiz bakanlık yaptığı dönemde dış işlerimizde ve ekonomimizdeki yükselişimiz Türkiye için gerçek gerçek bir başarıdır.” cevabını verdi.