9475,21%0,81
38,91% 0,10
44,01% -0,12
4119,71% -0,55
6643,34% -0,27
Türkiye'nin aylarca konuştuğu davada yaşanan gelişmenin yankıları sürüyor. Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur davasında hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci tv100 muhabiri Sevgim Begüm Yavuz'a şikayetinden neden vazgeçtiğini anlattı.
Şükriye Aci şu ifadeleri kullandı:
"Burada çok uzun bir süreç var aslında bilinmeyen ve görülmeyen. Çok fazla bu süreç yönetildi eşimin ailesi tarafından ve bana çok fazla zaten söz hakkı verilmedi. Akabinde ben zaten çok ufak bir çocukla tek başıma kaldım. Altı ay boyunca davayla ilgili ne ben ne de diğer yaralılar herhangi bir bilgi almadık. Altı ayın sonunda ilk defa avukatları benimle konuşmak istedim.
Karşı taraflı bir görüşme halinde olduklarını, işte hemen çıkışmam gerektiğini, çocuğum olduğunu ve mantıklı düşünmem gerektiğini hatta o zamanlar elli, elli beş milyonları konuştukları bir dönemdi. Ben o süreçte hiçbir şey konuşmadım. Bir şeylerin ters gittiğini maalesef ki altı ayın sonunda anlayabildim."
6 AY SONRA FARK ETTİM
"Ne yazık ki onların ilk günden beri kafalarında kurdukları planı ben o kafada olmadığım için altı ay sonrasında fark edebildim. Şu şekilde de konuşmaların geçtiğini, işte kayınpederimin böyle bir parayı alacağını, yaralılara işte iki yüz elli şeer bir şeyler veririz, onlar tutar gibi şeyler. Kendi avukatlarının ağzından çıkan şeyler bunlar söylediklerim.
Yaraılar şu kadar verir ne yaparsa yapsınlar. Para alındıktan sonra dava, iş bittikten sonra beni ilgilendirmiyor, isterlerse birbirlerini yesinler gibi ifadeler kullandığı.
Bunların hepsini ben çok net bir şekilde öğrendim. Bir komplo teorisiyle yine fake hesaptan oluşturdukları mesajlarla. Sanki ben onların ortak avukatıyla iş birliği yapmışım gibi gösterip beni zorla noterde Burak bey'i azlettirdiler.
Şükriye Aci, konuşmasına şöyle devam etti:
"VİCDANIM RAHAT"
Ben zaten mesleği olan bir kadınım ve on sekiz yaşımdan beri çalışıyorum. Yine biz evliyken dahi eşimin ailesini hiçbir zaman tamah eden bir insan değildim. O kadar vicdanım şu konuda rahat ki eşim ailesini biliyordu.
Ve benim her zaman destekçimdi. Onlar bu süreci devam ettirip beni tekrar yönetebileceklerini düşündüler. Yönetemedikleri noktada beni karalamaya başladılar. Ben ilk çocukla yalnız başıma evdeyim. Kapımı kimse çalmazken hastalanıp annemin evine hani hastayım çocukla beni idare etsin diye giderken.
"YÜKLÜ BİR MİKTARDA TAZMİNAT ALMADIM"
Kendi yaptıkları işleri öğrendiğimi bildikleri için ben çocuğummu alıp annemin evine gidip onlara göstermemişim gibi algı yaratmaya başladılar. Daha o zamandan. Yüklü miktarda bir tazminat almadım.
"KENDİ AVUKATINA 'KAÇ KOPARABİLİRSEN O KADAR ALACAKSIN' DEDİĞİNİ BİLİYORUM"
Onların böyle bir beklentisi vardı kayınpederimin kendi ağzından çıkan. Yani bizim oturduğumuz yerde kulaklarıyla bunları duyan insanlar var. Daha yanlış duymadıysam olayın sekizinci günü kendi avukatına bir, iki, üç, dört beş milyon dolar kaç koparabiliyorsan o kadar alacaksın dediğini de biliyorum. Bunları maalesef çok geç öğrendim.
"ONLAR BİZE ULAŞTI "
Yani aslında ilk gün itibariyle bu para pazarlıklarının dönmesi, bunların yapılacağı zaten bunlar yapılacaktı. Ben para pazarlığına oturmadım. Benim ben tamamen avukatlarım aracılığıyla onlar bize ulaştı ve bu şekilde bir anlaşmaya vardım. Çünkü artık çok yoruldum ve çok sıkıldım. Ben aylardır tek başıma mücadele ediyorum.
"HEPSİNİ DE DELİLLENDİREBİLİRİM"
Bana açıklaması şu bu arada hepsini de delillendirebilirim. Kendisiyle yüzüne konuştum. Keşke bana da cevap verebilseydi. Algı yapabiliyorlar ama ben bu kadar çirkinleşebileceklerini, bu kadar iftiralar atabileceklerini kendilerini aklamak için tahmin edemedim.
Bunları yapacaklar ama gerekirse hepsini de yayınlatırım. Ama her şeyin bir zamanı var daha fazla bence ileri gitmesinler. Çünkü ben hukuki anlamda da her şeyi kullanacağım.