Influenza vakaları son günlerde oldukça arttı. Ani başlayan yüksek ateşin çoğunlukla influenzaya işaret edebileceğini belirten uzmanlar, bu hastalığın çocuklarda daha ağır seyrettiğini grip, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, boğaz ağrısı ve öksürük gibi belirtileri olduğunu söylüyor.
Influenza vakalarının özellikle mevsim geçişlerinde arttığını vurgulayan uzmanlar, doğru tanı için gerekli önlemlerin alınmasının ve korunma yöntemlerinin uygulanmasının önemine dikkat çekiyor. Yüksek bulaşıcılığa sahip bu hastalıktan korunmak için kapalı alanlardan kaçınmak, hijyen kurallarına uymak ve açık havada vakit geçirmek kritik bir rol oynuyor.
ÇOCUKLARIN INFLUENZAYA YAKALANMAMASINI NASIL SAĞLARIZ?
Influenza hastalığının halk arasında grip olarak geçtiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hikmet Akbulut, “Bu hastalığın 3 çeşidi var A, B ve C olarak değişiyor. A ve B grubu çocuklarda daha fazla hastalığa sebep oluyor ve daha ağır geçiyor. C grubu ise daha rahat geçiyor. Herhangi bir sıkıntı problem oluşmuyor. Genelde halsizlik, yorgunluk gibi semptomları oluyor. Biz influenzayı nasıl tanıyoruz. Özellikle geçiş dönemlerinde eylül, ekim aylarından itibaren başlıyor. Ani başlangıçlı ateş ile başlayan ve sebebini bulamadığımız ateş bize daha çok dönemsel olarak influenzayı gösteriyor. Bunun yanında yaygın kas ağrıları, boğaz ağrıları, öksürük gibi semptomlara sebep oluyor. Hastalarımız yüksek ateş sebebi ile hastaneye geliyor. Biz muayenelerini yapıyoruz. Bizim için yaptığımız muayene sonunda özellikle dönemsel olaylar çok önemli. Döneminde eğer influenza düşünüyorsak bazı tahliller alıyoruz. İnfluenzanın kendi burnundan ve ağzından aldığımız sürüntüleri oluyor. Bu sürüntüler bize tanı koymada çok yol gösterici. Tanıyı koyduktan sonra da gerekli ilaç tedavisini veriyoruz ama bizim için gerekli olan şey şu; biz influenzayı nasıl önleriz, influenzaya çocuklarımızın yakalanmamasını nasıl sağlarız. Özellikle ara tatil geldi. Ara tatillerde çocuklarımız alışveriş merkezi, oyun alanı gibi yerlere çok fazla gidiyor. Buradan çocuklarımızı uzak tutmamız gerekiyor. Maalesef bulaşıcılığı çocuklarda daha fazla. Mümkün olduğunca çocuklarımızı ara tatil gibi dönemlerde oyun alanlarına götürmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
'ÇOCUKLARIMIZI UZAK TUTMALIYIZ...'
Özellikle yarıyıl tatilinin başlamasıyla birlikte çocukların daha çok kapalı alanlara gittiğini belirten Akbulut, “Bu yaptığımız çok büyük bir yanlış. Çocuklarımızı mutlaka kapalı alanlardan uzak tutmalıyız. Alışveriş merkezlerinde, oyun alanlarından mutlaka uzak tutmalıyız. Çünkü maalesef buralarda bulaşlar daha fazla oluyor. İnfluenza geçiren, ateşli olan çocuklar kapalı alanlarda olurlarsa o zaman daha fazla bulaş artıyor. Dolayısıyla buralardan çocuklarımızı uzak tutmalıyız. İnfluenza yani grip hastalığı bizim için çok büyük bir problem mi, evet. Bazen hastaneye yatışlara sebep olabiliyor. Ancak bunun için kullandığımız ilaçlarımız var. Doktorunuza başvurun ve gerekli tedaviyi alın. Bulaşlar daha çok öksürmeyle ve hapşırmayla daha çok damlacık yoluyla bulaşıyor. Ama elden kullanılan eşyalarda da temaslı olunabiliyor. Bundan dolayı biz diyoruz ki temastan kaçınalım, ellerimizi güzel yıkayalım, çocuklarımızın kişisel bakımlarına dikkat edelim ve mutlaka hasta olan kişilerden de uzak tutalım. Etrafımızda eğer öksüren, aksıran birileri varsa mutlaka çocuklarımızı bu ortamdan uzak tutmamız gerekiyor. Bunun haricinde bulunduğumuz ortamı mutlaka havalandırmalıyız. Mutlaka çocuklarımız kapalı alanlarda değil de açık alanlarda oynamalı bu açıdan dikkat etmeliyiz” diye konuştu.
'DİRENÇLİ ATEŞİMİZ VARSA O ZAMAN MUTLAKA HEKİME BAŞVURMAMIZ LAZIM'
Influenza dönemi olduğunda ateş geçmiyorsa, kullanılan bazı ilaçlar olduğunu ifade eden Uzman Dr. Hikmet Akbulut, “Ailelerimiz bunları biliyor. Kullandığımız ilaçlarla beraber ateş çok dirençli seyrediyorsa ki influenza için bizim en önemli belirtimiz dirençli ateş olması, eğer dirençli ateşimiz varsa o zaman mutlaka hekime başvurmamız lazım. Dirençli ateşin yanında influenzada da çok yoğun bir şekilde kas ağrıları, halsizlik, baş ağrıları, nadiren ishal, bulantı, kusma gibi semptomları da görebiliyoruz. Ama bizim için en önemli semptom yüksek, ani başlangıçlı ve sebat eden ateşin olması' ifadelerini kullandı.
