Bu kararın yalnızca bir partiye değil, Türkiye'nin demokratik gelecegine yöneltilmiş en açık saldırılardan biri olduğuna işaret edildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
- Bu halkın iradesini gasp etme girişimidir-
"Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) olarak Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasını kabul edilemez buluyoruz. Bu karar yalnızca bir partiye değil, Türkiye’nin demokratik geleceğine yöneltilmiş en açık saldırılardan biridir. Anayasa’ya, Siyasi Partiler Kanunu’na ve Yüksek Seçim Kurulu’nun yetkilerine aykırı olan bu girişim, halkın iradesini gasp etme girişimidir".
- Siyasal iktidar hukuksuzlukta sınır tanımıyor -
DEDEF, yazılı açıklamasında yıllardır emeği, doğayı ve kentleri yağmalayan siyasal iktidarın, hukuksuzlukta sınır tanımadığını savundu. Belediye seçimlerinde halkın açık iradesiyle göreve gelmiş başkanların yerine kayyum atanarak seçme-seçilme hakkının hiçe sayıldığını belirtti.
Bugün aynı yöntemin, muhalefet partilerinin iç işleyişine kadar uzatıldığı vurgulanan açıklamada daha sonra şunlar kaydedildi:
"Kayyum, iktidarın elinde demokratik iradeyi askıya alma mekanizmasına dönüşmüş; seçim sandığının, halkın oyunun, yurttaşın iradesinin hiçbir anlamı kalmasın istenmektedir.
-Anayasa kağıt üzerinde bırakılmak isteniyor-
Oysa demokrasinin özü, yurttaşın kendi iradesiyle yönetime katılabilmesidir. Kayyum siyaseti, bu özü yok ederek Anayasa’yı kâğıt üzerinde bırakmaktadır. Böyle devam ederse Türkiye’de seçimlerin meşruiyetinden söz etmenin imkânı kalmayacaktır.
- Kayyum siyaseti toplumsal barışı da dinamitliyor-
Kayyum siyaseti yalnızca bir hukuk garabeti değil, aynı zamanda toplumsal barışı dinamitleyen, halkın iradesine güvensizlik aşılayan bir zihniyettir. Yurttaşın iradesini yok sayan bu anlayış, siyaseti bir iktidar mühendisliği alanına indirgemektedir".
- Demokrasiyi savunmak hepimizin görevidir
Demokrasi ve özgürlükler karşıtı uygulamalara sessiz kalınamayacağı belirtilen açıklamada şu görüşler de dile getirildi:
"Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) olarak açıkça ifade ediyoruz: Bugün mesele yalnızca CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı meselesi değildir; bu, tüm yurttaşların demokrasisine yönelmiş bir tehdittir. O halde yanıtımız da ortak olmalıdır. Halkın iradesine sahip çıkmak, kayyum siyasetine karşı omuz omuza durmak; Demokrasiyi ve özgür iradeyi savunmak hepimizin görevidir".