Abdulkadir KAÇAR


Delilik Ne Güzel Şeymiş…


-Delilik ne güzel şeymiş…

-Ben baba erkil bir ailenin 6 çocuğundan en küçüğüyüm…

Katı bir disiplin ile büyüdüm…

Bizdeki terbiye sistemi, dayak ve şiddet üzerine kurulmuştu…

En küçük olan ben, bir yaramazlık yaptığımda önce annemden, sonra büyük ağabeyimden, sonra babamdan, sonra da diğer kardeşlerimden sıra ile dayak yedim…

Ama rahmetli babam pek dövmezdi…  

Bunlardan haberi de olmazdı…

Babam geleceği zaman elimi yüzümü yıkatırlardı…

Kan lekeleri giderdi…

Sıkı mı babama bir şey söyleyeyim? Böylece birinci sınıfa geldim…

Yavaş yavaş aklım bazı şeylere ermeye başladı…

Dayaktan nasıl kurtulacağımı düşündüm, düşündüm..

Ailenin PHLİPS marka bir bisikleti vardı…

İki büyüğüm buna beni bindirmezlerdi…

Ama kendileri binerlerdi…

Köprüköyüne gider gelirlerdi…

O kırmızı bağ toprakları çamurluğun arasına sıkışır, onu temizlemekte bana düşerdi…

Bir gün Köprüköyüne gidip geldiler…

Bana temizle dediler…

Bir büyüğüm bende bineyim öyle temizleyeyim dedim...

Bir yumruk vurdu… Daha10-11 yaşımdayım…

Bu arada daha fazla dayanamadım, tulumbanın önündeki curum(küçük tekne) su ile doluydu…

Bende ona bir yumruk salladım…

Yumruğumdan kaçmak isterken curuma düştü…

Hem korkudan kurtulmuşluk hali ile üzerine atladım…

Boğazını sıkarak kafasını suya batırdım…

Büyük mahalle büyük kardeşimi elimden çok zor aldı…

Az daha boğuluyordu…

Bende bir güven duygusu oluştu…

Büyüğümün büyüğünü devirmenin verdiği şımarıklıktı…

Bu cesareti ağabeyimin curumdan çıkarttılar…

Elimden zor aldılar…

Uzun süre konuşamadı…

Adeta gözleri yerinden fırlamıştı…

Duyulur duyulmaz bir sesle;

-Yahu bu Deli… Deli yahu, dedi…

Sonra aynı sözleri söyleyerek tüm mahalleye bağırmaya başladı…

Ondan sonra adım deliye çıktı…

Bu öyküyü anlatan ağabeyimiz bu gün olayı düşündüğünde o çocukça duygularını söyle ifade ediyor;

-Yahu ne kadar güzelmiş delilik…

Ondan sonra ne dayak, ne küfür, ne itilip kakılma, ne azar…

Bunları yapmaya katlıklarında gözümü iri iri açtığımda ( Ne olacak? Deli oğlan) diye susup kaçtılar…

Ne dersiniz dostlar…

Haksızlıklardan kurtulmak için illa deli mi olmak gerekiyor?

Abdulkadir Kaçar Adana ‘1983 yılında yayınlanan Kılçık İsimli kitabımdan...)

 

Survivor Yunus Emre ile boşandı bambaşka biri oldu! Göğüslerine estetik yaptırıp imaj değiştirdi

Hazal Kaya ve Melisa Döngel arasında yer krizi! Belinden tutup kaydırdı

7 Kocalı Hürmüz'de Mine Koşan ve Çağla Şıkel arasında kriz! Bir anda işinden oldu

Hazal Kaya kilo verdi imaj değiştirdi! Bir bakan bir daha baktı: Çok değişmiş

Muazzez Abacı'nın vasiyetiydi! Cenk Eren'den itiraz: "Güvenlik endişesiyle..."

Oktay Kaynarca saçının protez olduğunu yorumuna çok sinirlendi!

Muazzez Abacı'nın ölüm nedeni belli oldu! Kızı Aslı Saba Abacı ilk kez konuştu

Herkes aynı yorumu yaptı! 'Annesinin izinde'

Alzheimer'a yakalandı! Yeşilçam'ın yıldızı Sevtap Parman huzurevinde yaşıyor

Muazzez Abacı'nın serveti ne kadar? Sacit Aslan'dan açıklama: "50 milyar lira..."