Abbas Bilgili

Tarih: 29.07.2023 08:57

Ekonomide Masallar ve Gerçekler!

Facebook Twitter Linked-in

Merkez Bankası ile ilgili bugüne kadar çok sayıda yazı kaleme aldım. Kemal Derviş zamanında çıkartılan bir yasa ile bu banka bağımsız duruma getirilmişti. Sebebi de enflasyonla mücadele ederken, siyasal iktidarın emir komutasına girmemesi ve seçim dönemlerinde popülizmin etkisinde kalmamasıydı. Ancak tek adam yönetimine geçtikten sonra çıkan bir kararname ile bağımsızlık yok edildi ve her kurum gibi orası da emir komuta ile yönetilen bir ofis haline getirildi. Biz de eleştirilerimizde bankanın bağımsız olmamasını ve liyakatsiz kişilerin yönetime getirildiğini sürekli eleştirdik. Hatta bir yazımda “Tayyip Bey Merkez Bankası Başkanını zırt pırt fırçalıyor” diye yazdığım için savcıya ifade vermek zorunda bile kaldım!

Şu an ne kadar samimi olduğunu bilmiyoruz ama Tayyip Bey’in ekonomi politikasından ciddi dönüş var. “Nas var nas! Sana ne oluyor, bana ne oluyor” diyerek faiz politikasını ekonomi biliminin dışına çıkartıp, heterodoks yollara sapanlar şimdi faizi artırmak gerektiğini, yeni getirdikleri iktisatçılar eliyle yapmaya çalışıyorlar. Bir zamanlar Halk Bankası’nı soymaya çalışanlar arasında saydığı Mehmet Şimşek’i Maliye Bakanı yaptılar. ABD’den Gaye Hanım’ı Merkez Bankası’nın başına getirdiler. Bunlar Tayyip Bey’in “mandacı iktisatçılar” dediği familyadan. Kaderin cilvesine bakın ki, “mandacı iktisatçılara” muhtaç kaldılar! Üstelik Mehmet Şimşek’e bu görevi çok zor kabul ettirdiler.

Gaye Hanım, Boğaziçi mezunu ve ABD’de kendini kabul ettirmiş, finans piyasasının çok iyi tanıdığı biri. Şimdi bankanın üç başkan yardımcısı alındı ve yerlerine yenileri atandı. Kaderin garip cilvesine bakın ki, üçü de Boğaziçi mezunu! Boğaziçi mezunu dediysek, şu son günlerde üniversiteye liyakatsizlerin atandığı dönemden değil, eski mezunlardan! Ülkemizin bu güzide okulunu taşra üniversitelerine benzetmeye çalışanların bir an için durup düşünmesi gereken bir hal üzreyiz!

Nebati gibi uyduruk doktoralıları ve Şahap gibi uyduruk profesörleri ekonominin başına geçirirken, bankaya da ekonomiye de zarar verdiniz. “Faiz sebep, enflasyon sonuç” gibi bir garabeti, sırf Reis söylüyor diye, birileri çıkıp da “bu yanlıştır” diyemedi. Liyakatsizler zaten yanlış mı doğru mu olduğu konusunda fikir sahibi dahi değildi, sırf Reis dediği için doğru kabul ediyorlardı. Yanlış olduğunu bilenler de “yanlıştır” deme cesaretini gösteremiyordu!

Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Gaye Hanım basın toplantısında bu soruyla karşılaştı. Gazeteciler “faiz sebep, enflasyon sonuç görüşüne ne diyorsunuz?” diye sordular. Cevap ilginçti! "Merkez Bankası Başkanı olarak benden hiçbir zaman siyasi bir açıklama almayacaksınız" diyordu Gaye Hanım. Bu ne anlama geliyor? Değişik yorumlar yapılabilir. Ben iktisatçıyım, siyasetçi değilim, sadece mesleki konularda konuşurum anlamına geliyor bu sözler. Ama şu anlama da gelmiyor mu: “Bu söz siyasetçi sözüdür, ben ise ekonomistim, sadece ekonomist gibi konuşurum!” Oysa bu sözü söyleyen Tayyip Bey de “Ben ekonomistim!” demişti. Gaye Hanım’ın açıklamasından şunu anlıyorum; faiz sebep, enflasyon sonuç sözü, içi boş ve yanlış bir sözdür ve ekonomist sözü değil, siyasetçi sözüdür. Açıkçası, Gaye Hanım dolaylı da olsa Tayyip Bey’in ekonomi teorisinin yanlışlığını vurguluyor! Aynen Mehmet Şimşek’in, Nebati’nin gözlerinin içine bakarak “rasyonaliteye döneceğiz” demesi gibi! Adam, Nebati’ye “ekonomide akıl dışı yollara saptınız, akıl yoluna girmemiz gerekiyor” demek istemişti! Nebati de kös kös dinlemişti!

Şimdi gözler Maliyenin ve Merkez Bankası’nın başındaki “mandacı iktisatçıların” dünya finans çevreleri ile, yani “dış güçlerle” ne kadar barışık olduğunu izliyor! Zaten o çevreden geldiler. Anlıyoruz ki, “dış güçler” lafı da bir masaldan ibaret! Biliyorsunuz, masallar da çocukları uyutmak için söylenir. “Dış güçler”in bir masal olduğunu anlamayan kaldıysa, ona da sözlükte “salak” deniyor! Masalları ve gerçekleri izlemeye devam edeceğiz.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —