Şiddet hiç kimsenin, hiçbir toplumun, dinin, kültürün onaylamadığı bir şey olmakla birlikte
bazen insanlar ‘’ama ,hakediyor’’diyorlar. Peki, neden ? İşlerine gelmediğinden, menfaatlerine
aykırı olduğundan, kendilerine zarar verildiğini düşündüklerinden, kendilerine saygı
gösterilmediğinden, istedikleri yapılmadığından, sağlık okur yazarlığının düşük olmasından,
bazen de iletişim eksikliğinden …. olabiliyor.
Kamu adına çalışan kişi zarar gördüğü zaman hem kendisi hem de hizmetinde
bulunduğu kamu TCK 265 e göre şikayetçi olabiliyor.
17.4.2020 tarihinde yayımlanan 31102 sayılı Resmi gazetede
MADDE 28 – 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek
12 nci maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ve maddeye aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile
yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda
yer alan kasten yaralama (madde 86), tehdit (madde 106), hakaret (madde 125) ve görevi
yaptırmamak için direnme (madde 265) suçlarında;
a) İlgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır.
b) Türk Ceza Kanununun 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi
hükümleri uygulanmaz.”
“Şiddetin vuku bulduğu sağlık kurum ve kuruluşunda, faile veya yakınına mağdurun
verdiği hizmeti verebilecek başka sağlık personeli ve yardımcı sağlık personeli bulunması
halinde hizmet ilgili diğer personel tarafından verilir.”
demektedir.
7406 sayılı yasa 12.5.2022 tarihinde TBMM den onaylanarak çıkmıştır. Resmi Gazetede
27.5.2022 tarih ve 31848 sayı ile yayınlanmıştır. 2022.05.27-7406 sayılı kanun resmi gazete.htm
7406 sayılı yasa torba yasadır. Sağlıkta şiddete karşı da cezanın artırımlı uygulanması hükmü
vardır. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya
görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu katalog suçlar arasına alınmıştır. 7/5/1987
tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 12 nci maddesinin birinci fıkrası
yürürlükten kaldırılmıştır.
“EK MADDE 18- Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne
tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde
görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası
kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan
soruşturmalar hakkında 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde
kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Mesleki Sorumluluk Kurulu, özel sağlık kurum
ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek
mensupları bakımından il sağlık müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme
yapmak üzere görevlendirebilir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin 4483 sayılı Kanunun
7 nci maddesindeki süreler, iki kat olarak uygulanır. Mesleki Sorumluluk Kurulunun kararlarına karşı
Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir.
Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile
diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve
tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı
ilgilisine rücu edilip edilmeyeceğine ve rücu miktarına, ilgilinin görevinin gereklerine aykırı hareket
etmek suretiyle görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve kusur durumu gözetilerek Mesleki Sorumluluk
Kurulu tarafından bir yıl içinde karar verilir.
Mesleki Sorumluluk Kurulu, Sağlık Bakanı tarafından belirlenen;
a) Bakan yardımcısı,
b) Sağlık Hizmetleri, Kamu Hastaneleri, Hukuk Hizmetleri, Yönetim Hizmetleri genel müdürleri
veya yardımcıları,
c) Profesör veya doçent unvanlı biri dâhilî, diğeri cerrahi branştan iki hekim,
olmak üzere yedi üyeden oluşur. Mesleki Sorumluluk Kurulunun başkanı Bakan yardımcısıdır.
(c) bendi uyarınca belirlenen üyelerin görev süresi iki yıldır.
Mesleki Sorumluluk Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve üye tam sayısının
salt çoğunluğuyla karar alır. Oylamalarda çekimser oy kullanılamaz.
Sağlık Bakanı gelen işin niteliği ve sayısına göre, başka bir Bakan yardımcısının başkanlığında
üçüncü fıkrada gösterilenlerden, yeni kurullar oluşturabilir.
Mesleki Sorumluluk Kurulu üyeleri, ikinci fıkra kapsamında verdikleri kararlar sebebiyle
görevinin gereklerine aykırı hareket ettiklerinin kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararıyla tespit
edilmesi dışında mali ve idari yönden sorumlu tutulamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe
konulan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 15- 3359 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 13- Ek 18 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri, 4483 sayılı Kanun
hükümleri uyarınca haklarında kesinleşmiş bir soruşturma izni verilenler bakımından uygulanmaz ve
soruşturma veya kovuşturmalara devam olunur.
Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile
diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yapmış oldukları muayene,
teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan
dolayı açılan rücu davalarından, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yargılaması devam
edenler bakımından ek 18 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca karar verilmek üzere Mesleki
Sorumluluk Kuruluna başvurması için davacıya iki aylık süre verilir. Başvuru yapılmaması hâlinde dava
usulden reddedilir. Bu durumda yargılama gideri taraflar üzerinde bırakılır ve davacı aleyhine vekâlet
ücretine hükmedilmez.”
Hekim arkadaşlardan ‘’Dağ fare doğurdu’’ diyen de var ; ‘’yetmez ama evet’’ diyen de var.