Abdulkadir KAÇAR


İnsan 13 Milyar Yıldır Yaşamak İçin Savaşıyor

Bir insan doğar; yeni bir kâinat doğar, Bir insan ölür; muhteşem bir kâinat ölür…


“Dünya evrenin, insan da dünyanın özetidir”

Bir özdeyiş her insan bir dünya; evrendir der,

Bu gezegende 200 milyon tür olduğu bilimsel olarak kabul edilen 

Canlılar içinde en üstün, en niteliklisi aklını kullanan tek varlıktır insan…

Bu kadar üstün nitelikli böyle özel ve eşsiz bir varlık olan insan,

13 milyar yıldan beri bu evrende yaşamak için görünen görünmeyen

Her türlü engellerle sürekli savaşıyor;

Bu kadar güçlü olan, hayatla yaptığı her savaşı kazanan

İnsan bilinenlerin de ötesinde çok dayanıksızdır, 

Onun ortadan kaldırılıp yok edilmesi;  basit bir trafik kazası, 

Yüzme bilmediği sürece düştüğü suda boğulma, 

Bir bıçak darbesi, bir küçük mermi, ya da ecelle hemen yok olur…

Oysa bir insanın dünya gezegenindeki hayat isimli bu

Tiyatro sahnesine gelmesi, bu savaşı kazanabilmesi,

Hayat sahnesine çıkabilmesi için, evrende ve bu gezegende 

Milyonlarca tesadüf, artı görünen ve görünmeyen her sürprizden oluşan

Birleşiklerin ve aynı anda, özverili biçimde eşgüdüm halinde buluşması gerekir; ancak bu koşullar kusursuzca sağlanırsa insan türü hayat sahnesine çok zor koşullarda çıkabilir, çıkabilmektedir, 

Yapılan bilimsel araştırmalara göre, bu evrende;

Canlı ilk DNA yaklaşık 13 milyar dünya yılında oluşmuştur,

Milyarlarca yıldan beri kuşaktan kuşağa canlıdan canlıya

Aktarılarak arasında aralıksız şekilde seyahat etmiştir; 

200 milyon olduğu kabul edilen canlı türleri ve 8 milyar insanda bu günde

Yolculuğuna ışık hızında durmadan devam etmektedir, 

Sadece canlılar aracılığıyla canlı olarak taşınan DNA’ ların, 

Bir erkek ve dişinin birleşmesiyle üçüncü cinsin oluşması,

Hayat isimli sahneye çıkması o zaman mümkün olur…

Örneğin benim hayat sahnesine çıkmam için gerekli, olan

Milyarlarca yıldan beri aralıksız şekilde devam eden

Canlı mucize ve sürprizlerin nasıl gelişip, birbirleriyle 

Nasıl buluştuğuna gelince şunlar olmuş; şuanda 72 yaşındayım;

Benim sahneye çıkabilmem için atalarımın atalarının

Atası on binlerce yıl önce ta Orta Asya’dan,

Kuşaklar öncesinden başlayan göçteki Türk ırkının, 

16 devlet kura, devlet yıka Kırım’a ulaşması gerekmiş, 

Benim DNA’ larımı taşıyan öz soyum,  

Kırım Bahçesaray çevresinde kök salmışlar, 

Ama Rus istilası ve savaşlar yüzünden atalarımız 

“ AK TOPRAKLARA GİDELİM” diye

Maddi tüm varlıklarını Kırım’da gemiye bindikleri sırada orada bırakmak zorunda kalmışlar, 

1870’ lerde Osmanlı Devletinin gönderdiği gemilerle önce İstanbul’a gelmişler, 

Canım vefa Dedem bu durumdan çok pişman olup şöyle demiş;

-Ben Kırım da zengindim, değirmenlerim, hayvanlarım, tarlalarım vardı, burada fakirleştim, yurduma Kırım’a geri döneceğim demiş,

Ama bir Cuma hutbesinde müftünün;

-Kırk yıla kadar bu topraklarda ölürseniz şehitsiniz,

Kırım’a geri dönerseniz kâfir olursunuz deyince geri dönmekten vazgeçmiş,  

Daha sonra Vefa Dedem ve Müsemma Ninemi taşıyan,

Gemiler İstanbul’dan önce Tarsus’un Frengülüs(bu günkü adı çiçekli)

Köye getirmiş, oradan Çukurova’ya çıkmışlar,

Ceyhan’a 19 kilometre uzaklıkta, ovadan 300 metre yükseklikteki,

Roma kalesinin olduğu yeri keşfetmişler; 

Canım dedeciğim ” KÖTÜ BİR YER OLSAYDI KÜFFAR BURAYA YERLEŞMEZDİ” diye buraya yerleşmeye karar verip Yellibel Köyümüzü kurmuşlar, 

1902 yılında canım babam Yunus Kaçar’ın dünyaya gelmiş, 

Canım babacığımın kaçırarak evlendiği(Türklerde kız kaçırma gelenektir) ilk eşinden iki kızı olmuş, eşinin üçüncü

Doğumu gerçekleştiremediği için eşi kan kaybından çok genç yaşta ölmüş

Aynı yıllarda Lokman Hekimin ölümsüzlük otunu

Bulduğu, nur dağlarının eteğinde, Ceyhan nehri

Kenarında kurulan Misiste canım annem Atiye 1914 yılında doğmuş,

Onun da ilk eşinin Hatay Dörtyolda askerde aşı yapılırken

Alerjisi olduğu için düşüp şehit olmuş

Aynı yerde askerlik yapan amcamın oğlu Hasan Kaçar;

-Benim de Yunus amcamın eşi rahmetli oldu, arkadaşımın

Hanımıyla amcamı evlendirelim demiş, canım annem,

Babacığımın köyüne gelin gelmiş: iki gönlün yaptığı işbirliğiyle, bu evliliklerinden dört çocukları olmuş; 

… 

Bu mutlu evlilikten ailenin en küçüğü olarak 05.04.1954 

Yılında ben dünyaya gelmişim, ama benim hayat sahnesini çıkabilmem için,

Evren, dünya gezegeni, iklim koşulları,

Görünen, görünmeyen, bilinen, bilinmeyen

Her şeyden sonra; anneciğimle babacığım tamam demiş,

Her olasılık tamam deyince hayat sahnesine çıkmışım,

Hastalıklı, yoksulluk yıllarının arasından mücadele ederek, 

İlk orta, lise, üniversite yıllarındaki kariyer yolculuğum devam ediyor,

Bana göre 50 yıla yaklaşan medya mensubu olarak çok renkli, 

Ölümsüz düşüncelerimden oluşturduğuma inandığım

Eserlerimle süslemeyi sürdürdüğüm hayat serüvenim hala devam ediyor,

Evrendeki 200 milyon tür olduğu kabul edilen

Canlılar içinde en üstünü, aklını kullanabilen

Tek varlık olan  “ZÜBDE-İ KÂİNAT” denilen insan

İsimli bu muhteşem varlığı hayattan kopartmak çok kolay,  

Ama onu hayat sahnesine çıkabilmesi için,

13 milyar yaşındaki evrenin, 4,5 milyar yaşında

Olan gezegenin oluşması, orada ilk canlı DNA’ ların

Oluşup hayat sahnesine çıkması, milyarlarca yıl değişikliğe,

Uğrayıp sonra, yine milyarlarca mucizelerin, sürpriz,

Olayın bir araya gelmesiyle, bir insanın,

Sahneye çıkma mucizesinin gerçekleşmesi,

Anlatılamayacak kadar şahane ve olağanüstülüklerle dolu bir serüven;

Bu nedenle bana göre her insan mucize, 

Her insan “ZÜBDE-İ KÂİNAT” yani evrenin çekirdeğidir…

Nereden bakılırsa bakılsın bunun için inanılmaz,

Çok uzun mucizeler, sürprizler uzun mücadeleler, çok uzun savaşlar gerekir…

Sonuç olarak ben babacığımın 225 milyon sperminden birisinin,

Anneciğimin yumurtasını döllemesiyle hayat sahnesine,

Çıkmayı başaran, 225 milyonda bir şansım(diğer tüm insan türlerinde olduğu gibi)

Bu bilince ulaşmanın mutluluğu sevincini her nefesimde dolu dolu ve mutlu şekilde yaşıyorum…

Yaşadıkça okumaya, düşünmeye, ölümsüz olduğuna inandığım düşüncelerle örmeyi sürdürdüğüm eserlerimle yürüyüşüm mezara kadar devam edecektir…

Nasıl, nerede, ne şekilde, neden öleceğimi bilemiyorum, aslında öğrenmeyi de istemem, ben arkamda keşkeler bırakmadan yaşamayı büyük başarı sayıyorum, hayat sahnesindeki rolüme aralıksız devam ediyorum, edeceğim…

 

 

 

Cesur kostümleri ve seksi dansları çok eleştirildi!

Mahkeme kararını verdi! Alacağı tazminat...

Hiç kimse gitmedi! Koltuklar boş kaldı

Elektriği, suyu kesildi ama evden çıkmıyor... Kaya Çilingiroğlu için karar verildi

Adana’dan Avustralya’ya uzanan hayatın hikayesi

“Pir Sultan’ı unutmadık, unutturmayacağız”

Adile Naşit'i Meltem Kaptan canlandıracak...

Seda Sağ’dan kişisel seramik sergisi

Murat Kekilli çıldırdı; 'Ulen şerefsizler siyonist çetelere boyun bükmem!'

Ferdi Tayfur'un ailesine gönderme! Ümit Besen, mirasını kime bırakacağını açıkladı!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 26 1 5 51 83
2.Fenerbahçe 32 23 3 6 48 75
3.Samsunspor 33 17 10 6 12 57
4.Beşiktaş 32 15 7 10 17 55
5.İstanbul Başakşehir 32 15 11 6 9 51
6.Eyüpspor 33 14 11 8 8 50
7.Göztepe 32 12 10 10 13 46
8.Trabzonspor 32 12 10 10 13 46
9.Kasımpaşa 32 10 9 13 -2 43
10.Konyaspor 33 12 14 7 -4 43
11.Antalyaspor 32 12 13 7 -20 43
12.Gazişehir Gaziantep 32 12 14 6 -4 42
13.Kayserispor 32 10 11 11 -10 41
14.Rizespor 32 12 16 4 -12 40
15.Alanyaspor 32 9 15 8 -11 35
16.Sivasspor 33 9 17 7 -13 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 32 4 21 7 -31 19
19.Adana Demirspor 32 2 26 4 -51