Valkanis hoca ‘’Giden gider, kalan sağlar bizimdir’’teorisiyle elinde kalan mevcut kadronun en iyisini sahaya sürdü ve ilk puanı hanemize yazdırırken, umut aşıladı…
Deplasman puanı aldatmasın…
Tahtamız kapalı, transfer yapamıyoruz. Mevcut kadro Kasımpaşa deplasmanında mücadele etti, goller attı, puan aldı ama yeter mi? Lig uzun bir marathon ve eksiklerimiz çok. Murat Başkan mutlaka transfer tahtasını açıp, takımımızı takviye etmeli, taraftarla didişmeyi kesip önüne bakmalı…Bu kadro ligi bitirmeye yetmez…
Takımımıza baktığımda, 3 grup oyuncu topluluğu görüyorum. Birinci grup Semih- Gravillon- Maestro- Yusuf Sarı gibi bonservis getirebilecekler…Murat Başkan ‘’Kaz gelecek yerden, tavuk esirgenmez’’ misali bu oyuncuları bir şekilde takımda tutmayı başarıyor. İkinci grup gençler…Kaleci Deniz- Abdülsamet- Bünyamin…İlk 11 de oynamanın mutluluğuyla parayı ikinci plana atan grup…3. Grup piyasaları olmadığından zorunlu kalanlar…Manev-Nabil- Barasi- Aimbetov…
Transfer açılmazsa, bir de yukarıda belirttiğim birinci grup bonservis ücreti getirip ayrılırsa, vay halimize. Soru işareti o zaman başlayacak…
4 stoperli defans hattı…
Kasımpaşa deplasmanında defans hattımızı Manev- Semih- Gravillon- Abdülsamet’den oluşturduk. Dikkat ederseniz, kanatlarda oynattığımız Manev ve Adülsamet’in orijini stoper…4 stoperle oynamanın iyi yanı, rakibe hava üstünlüğü sağlarsınız. Kötü yanı, kanatlardan hücuma çıkamazsınız, sadece savunmada kalırsınız. Öyle de oldu. Manev ve Abdulsamet hücum organizasyonlarına katılamayınca, üstelik önlerinde oynayan Yusuf’lardan yardım göremeyince, zor anlar yaşadılar. Kasımpaşa özellikle sağ kanadımızda ki boşluğu iyi değerlendirdi…
Semih görevini yaptı. Gravillon araya golle sonuçlanan bir hata sıkıştırdı. Manev hayati bir gol attı. Abdulsamet ‘’ben bu takımın neferiyim’’ dedi…
Bünyamin orta alana enerji kattı…
Orta alanda görev yapan Maestro- Bünyamin- Nabil üçlüsü dirençliydi. Maestro oyun kuruculuğa soyunurken, geçen sene ki formunda uzaktı. Bünyamin enerjisiyle orta alanı toparlarken %77 pas isabetiyle oynaması, 6 ikili mücadele kazanması artılarıydı. Nabil tecrübesiyle iyi işler yapacağının sinyallerini verirken, 18 top kaybıyla fizik olarak hazırlıksız göründü…
Forvette Yusuf Sarı’nın kafası karışık ve saha da değil…Takımımızda ki misyonunu bitirmiş göründü. Böylesine psikolojideyken penaltının başına geçmesi hataydı…
Aimbetov yokluktan oynuyor, takımımızın gerçek golcüye ihtiyacı var…
Barasi golcülüğünü gösterdi…
Ali Yavuz kulübeden gelen güç oldu…
Oyuna ikinci yarıda dahil olan Galatasaray altyapılı genç Ali Yavuz, takımımızın kaderini değiştiren oyuncu oldu. Oynadığı kısa sürede iki asiste imza attı ve ‘’formayı kaptım’’ dedirtti…
Keza oyuna sonradan dahil olan Salih ve İzzet takımımızın umut beklediği gençler. Bu yoklukta formayı kapmalılar…
Kalede Deniz’in yıldızı parlıyor…
Genç kalecimiz Deniz verilen şansı iyi kullandı ve kullanmaya devam ediyor. Maç oynayarak tecrübe kazanılır. Deniz bu fırsatı yakaladı. Yapması gereken her maçtan sonra yaptığı hataları izleyerek gidermeye çalışmak ve idol seçtiği ünlü kalecileri bol bol izlemek…
Haftaya Galatasaray’ı ağırlayacağız…
Adana’ya renk katacak bir karşılaşma…Skor olarak değil, Galataray bütçe, oyuncu kalitesi ve derinliği açısından bizden çok üstte. Oyuncularımız büyük takıma karşı konsantre olacaklar, keyifli bir karşılaşma çıkaracaklar ve tecrübelerine tecrübe katacaklar…
Sözün özü…
Herşey Murat Başkan da bitiyor. Transfer tahtasının açılması da…’’transfer listem hazır’’ dediği oyuncuların bir an önce takıma katılması da…Takımımızı bu seviyelere Murat Başkan getirdi, bugün ki kaostan kurtaracak olan da o…Yeter ki, taraftarla didişmeyi, sanal alemde herkese laf yetiştirmeyi, küfürü bıraksın, işine baksın…Bir ışık yak, Adana peşinden gelecek…
