Yarın yarın denir işler ertelenir, peki ya yarın yoksa, yarın diye umut edilen yarınlara ulaşılamasa o nedenle, yarın konuşuruz, yarın hallederiz diyenlere dilek ve temenni, her şey AN da, yani şimdide gerçekleşir, unutmamak gerekir, yarın çok geç olabilir…
…
Koca Yunus ne diyor; “ANA RAHMİNDEN İNDİM PAZARA, BİR KEFEN ALDIM DÖNDÜM MEZARA” bir kefen aldım döndüm mezara, bu deyişinde hayat isimli serüvendeki ömrün kısalığından söz ediyor; çünkü hayat iki nefes arasındaki bitmesi istenmeyen muhteşem ve sihirli bir maceradır…
…
Hayatını bereketli, verimli dolu dolu yaşamak isteyenlerin güne erken başlaması gerekir, çünkü üç gün erken kalkan hayatına bir gün eklemeyi başarır ve de kazanır,
…
Aslında en büyük ayrılık insanın kendinden gitmesidir, gitmedim ki döneyim, her zaman buradayım de, en büyük ayrılık insanın kendinden gitmesidir, özüyle barışık olan, ruhu ve bedeniyle aşk hayatı yaşayan kişi, kendinde kalır ve hiç bir yere gitmez,
…
Hayatın gerçeklerini yaşın gibi yaşadıklarınla öğrenirsin, unutulmaması gereken şey ise; en pahalı kelime keşkedir, bedeli bazen ölüm ile ödenir,
…
Bir özdeyiş hayat isimli bur serüvende bazen olanaksızın olanaklı hale gelebildiğini şu güzel tümce ile anlatır; der ki “BAHTI GÜZEL OLANIN HOROZU BİLE YUMURTLAR…”
…
İnsan çevresindekiler tarafından ne kadar sevilip çok takdir edildiğini, saygı duyulduğunu bir türlü bir türlü bilemez, ölçemez anlayamaz, temkinli olmakta, duyarlı davranmakta inanılmaz yarar vardır, o da şudur ki; kimde ne kadarsın, yaşamadan kesin olarak bilemezsin, insanlara ne darılacak kadar güven, ne kırılacak kadar sev,
…
Üzerinde hayatın bulunduğu tek gezegen dünya adını verdiğimiz bu muhteşem mavi bilyedir, o nedenle türlerin devamını sağlayan her doğum mucizedir; böylece eski yerini yeni doğanlara bırakır, eskimeye geç başla, yaşlanmayı aklının ucuna bile getirme…
…
Sorunlarını, sıkıntılarını, hastalık can sıkıntını ve hatta başarısızlıklarını kimselerle paylaşma, kalp kırıklıklarını başkasına taşıma, kolay yaralanma, yardım istemekten korkma, geç kalma,
…
Her insan hayatında bazen kabul, bazen de ret edilme olayları ömrü boyunca tekrarlanır, ne zaman, nerede kimler tarafından bu türlü davranışlarla karşılaşacağını insan bilemez, o yüzden ret edilme korkusunu yen, özür dilemek ve teşekkür etmeyi öğrenmek, bir hizmet karşılığı teşekkür etmek çağdaşlıktır…
…
Hayat isimli bu tiyatro sahnesinde her insan yapıp ettikleriyle iyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız biçimde kendi hayat hikâyesini yazar, gerçekleştirilen her hikâye hayatı daha da farklı biçimde anlamlandırır...
…
Kaç yıl yaşarsa yaşasın, kendini daima güncelleyip formatlamayı başaran insanın ulaşabileceği bilgeliğindeki mutluluğun nirvanasına yani elde edebileceği en -BÜYÜK MUTLULUĞU-şu özdeyişte saklıdır;
Her bir şey umut etmiyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, ben özgürüm diyebilme bilgeliğine ulaştığında insan hayatın farklı rengini ve yönünü keşfedecektir,