Öğretmen özel ve resmi egitim kurumlarında çalışan, ulusal eğitim müfredatına uygun olarak öğrencilere ders veren kişidir.
Peki öğretmenler kendilerini nasıl tanımlıyor. Sorunları var mı, varsa çözümüne yönelik üstün caba gösteriyorlar mı, bu caba sonucu istedikleri talepler yerine getiriliyor mu? Hak arama mücadelesi verirken kolluk kuvvetlerinin orantısız gücü sonucu yerlerden sürükleniyor mu, yoksa baştacı mi ediliyor? Protesto eylemi gerçekleştiren öğretmenin kendisini ifade etmesine izin veriliyor mu, yoksa susturuluyor mu?
Kısacası günümüzde öğretmenler mutlu mu, huzurlu mu, refah denilince ne anlıyor? Hafta geçince aynı pantolonla okula gelmek mecburiyetinde kalan öğretmenin haleti ruhiyesinden anlayan var mı?
Bu sorulara cevap bulmaya çalışıyorum, ama kafamdan geçen tanım, TDK sözlüğündeki teknik tanımla çelişiyor.
Hadim olmayarak "Ögretmen" denilince şunu anlıyorum: Kira parasını ödemekte güçlük çeken, ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken nefesi tıkanan, tiyatro, sinema ve eğlenceyi unutan kişidir.
Öğretmen, çok istedigi halde iyi giyinemeyen, 5 yıldızlı otellerde tatil yapamayan, lüks otomobil hayalini kurarken, bisiklete binmeye razı olan kişidir.
Öğretmen, birlik, bütünlük ve dayanışma ruhu taşıyan, barıştan hak ve hukuktan yana olan, cebindeki üç-beş kuruşu daha fazla bilgi adına kitaba veren, ders anlatırken, açlıktan mide sancısı çekerek, kelimeler boğazında düğümlenen kişidir.
Can kurtarmak için sınıfı kan merkezine dönüştürerek damarlarındaki son damla kanı esirgemeyen aydınlık yüzlere Öğretmen denir. Sorarım siz değerli okur ve paydaşlarıma
teknik tanımlamaya gerek var mı, "yok" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Zaten ben de öyle düşünüyorum.
Hayat pahalılığı altında inim inim inleyen, eşi ve çocuklarıyla yemek yiyebilmek için lüks restoranın kapısından içeri girmekten imtina eden, banka kredisiyle yaşam mücadelesi veren öğretmenlere "24 Kasım Öğretmenler Günü"nüz kutlu olsun demek neyi ifade eder.
Kusura bakmasınlar eli opulesi tüm ogretmenlerden ozur diliyorum. Gununuz kutlu olsun demeye dilim varmıyor, yüreğim de el vermiyor.
