Abdulkadir KAÇAR

Tarih: 24.06.2025 08:00

Ölümle şöyle tanışılır?

Facebook Twitter Linked-in

Ölümle ancak ve de sadece sevdiğiniz en yakınınızı sizden koparıp aldığında tanışırsınız;

Ölümle tanışana kadar anneciğimin sözüyle

- “ELDEKİ YARA TAŞTAKİ KOVUK” derdi…

29 yaşında edebiyat öğretmeni yeğenimi aramızda aldığında;

Ölümü çok yakından gördü, elimle tuttum,

Ölümle mezara kadar gidip,

Soğuk ve yok edici nefesini içimde hissettim, 

Çok değer verdiğim, her karşılaşmamızda,

Hemen her sohbetimizde onu takdir ederdim;

- “KEŞKE SENİN YERİNDE BEN OLSAM; NE GÜZEL BİR MESLEĞİN VAR”dediğim,

Bu kadar sevdiğim, her zaman takdir ettiğim,

Yeğenimle birlikte ölümü de toprağın altında girdi;

Bu kadar yakınlaştığım, çevremde dönüp

Dolaşan günlerce hayatımı etkileyen,

Ölüm bana somut olarak şöyle dedi; 

-Aldığım her can, geride kalanlara en büyük derstir;

-Hadi sana biraz daha zaman veriyorum, şimdilik senden geçici olarak uzaklaşıyorum, 

-Aldığın her nefesinin değerini bil, iyi değerlendir,

-Yaşamaya devam et, yapacağın neler varsa ara vermeden şimdi yap,

-Yazacaklarını şimdi yaz, çizeceklerini şimdi çiz,

-Hayatının her saniyesinin kıymetini çok iyi bil,

-Seni almak için ne zaman geleceğim asla belli olmaz o nedenle sende bana daima hazırlıklı ol, 

-İnsanlar beni sevmez, korkar nefret eder, beni bu dünyadan silip atmak için tarihleri boyunca çok çalıştılar… Ama başaramadılar, her insanla hayat sahnesine birlikte çıkarım, insanın ömür isimli zamanı dolunca da birlikte mezara gireriz dedi…

İnanın bana ölümü çok yakından görme, nefesini yakınımda hissetme dokunma, verdiği derin acı dersini anlama, elle tutuştuğum bu sahneleri bire bir yaşadım, 

Henüz iki yıllık edebiyat öğretmeni olan genç yakışıklı, öğrencilerinin aşkla bağlandığı yeğenimi elimizden alıp,

Toprağın altına götürürken tüm sevenleriyle birlikte dayanılmaz acılarla birlikte yaşadım,

Yani ölümün bana bu kadar çok yaklaştığında onu çok yakından gözümle gördüm,

Belki inanılmaz ama ölümü elimle tuttum,

Hatta onunla mezara kadar birlikte gittim, 

Orada yeğenimle birlikte mezarda gizlendi,

Bana biraz daha hayat hakkı verdi, 

İnsan ölümü ne zaman görür, ne zaman buluşur ve görüşür biliyor musunuz?

Candan sevdiğinizi elinizde kopartıp aldığında onunla çok yakından ve acımasızlığının zirvesinde inanılmaz şekilde ömür boyunca unutmamak üzerede çok yakından taşınırsınız,

Sadece o zaman

Ölümle yüz yüze,

Ölümle göz göze gelirsiniz, 

Ölümle el ele tutuşursunuz,

Ölüme dokunursunuz,

Onu anlamaya çalışırken, 

Her adımınızda birlikte mezara kadar yürürsünüz, 

Onunla hiç olmadığı kadar çok yakınınızda aldığınız nefesiniz kadar içinizde olduğunu anlar tanışırsınız,

Onun vereceği yıllarca bitmeyecek dayanılmaz acıları tadarsınız,

Canınız gibi sevdiğiniz birisini sizden kopardığında,  onun acımasız ve zalimliğini sadece o zaman anlarsınız,

Hayat sahnesinde onsuz tek başınıza çaresiz kalırsınız,

Ölümün bir gün gelip sizi de alacağı zamanı adeta nefes almadan ve sessizce beklersiniz, 

Tüm bir tiyatro sahnesi olan dünya da, insan ne doğmak istemiştir ama doğmuştur; ne ölmek ister ama ölecektir,

Yaşamak güzel, ölümle buluşmadan, onu görmeden, dokunmadan, yokmuşçasına davranmak, inadına yaşama dört elle sarılıp, cesaretle ve korkusuzca her saniyesinin sanki ölüm yokmuşçasına dolu dolu yaşamaktır bize düşen görev,

ABDULKADİR KAÇAR 2025 ADANA,


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —