Abdulkadir KAÇAR

Tarih: 02.03.2025 09:48

Ölümünüzü Nasıl Alırdınız?

Facebook Twitter Linked-in

İnsan, nerede, nasıl, neden, hangi koşullarda,

Öleceğini asla bilmez, bilemez, bilmemelidir,

Yolda yürürken, uyurken, kitap okurken,

Bilgisayarın başında çalışırken, 

Otomobil kullanırken, bisiklet sürerken,

Balık tutarken, vapurla seyahat ederken, 

Mezarlıkta yakınlarını ziyaret ederken, 

Durakta otobüs beklerken, 

Pazarda alış veriş yaparken,

Sınıfta arkadaşlarıyla sohbet ederken, 

Sevdiğinin gözlerine bakarken,

Şarkı söylerken, radyo dinlerken, 

Televizyon izlerken, resim yaparken, 

Deniz kenarında manzara izlerken, 

Koşarken, dururken, otururken,

Yatarken, sevişirken,  kedi severken,

Sokak köpeklerini beslerken,

Cenaze törenine giderken,

Birini defnederken, ibadet ederken, 

Parti toplantısında, konser dinlerken,

Yani insan nerede nasıl öleceğini asla bilemez, 

Bilemez, bilmemelidir ancak çok istisnalar

Durumunda kendi iradesini kullanabilir, 

Ama içinde yaşadığı koşulların zorluğu, kolaylığı, 

Nasıl olursa olsun hayat isimli bu sahnede,

Rolünü yaptığı sürece;

İyi insan olması, iyilik yapması,

Yolda kalana, çaresize çare olması,

Beşikten mezara kadar canlı cansız

Tüm varlıklara karşı saygılı olması,

Hiçbir varlığa zarar vermeden hayatına devam etmesi gerekir…

Daima bir takım keyif verici ve uyuşturucu gibi maddelerden uzakta, bilincini daima geliştirmeli, aklını nesnel şekilde ölçülere ulaştırmalı, evrensel gözlemler yapmalı, düzenli ve sistemli okumalı, dünya insanlık ailesine karşı yararlı işlere imza atmalı, aydın ve örnek bir hayat sürmesi gerekir…

Ölüm kimseye randevu vermez, aşağıdaki soruları sormaz;

-İşlerinizi bitirdiniz mi?

-Saat kaç sizin için uygun olur?

-Sıcak mı, soğuk mu?

-Acılı mı olsun yoksa sade mi?

-Hangi koşulda hazır olursunuz?

O bize değil, bizim ona her an hazır olmamız gerekir,

Sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel konumu,

Ne olursa olsun büyükle büyük, küçükle küçük olması,

Yaratılanı yaratandan ötürü hoş görmesi,

Her an ölüm isimli gerçeğe hazır olmasıdır, 

Çünkü her yer, her zaman, her koşul, ölmesi için uygundur…

Burada ise iyi insan olması, ölmeden önce

Beden ve ruhunu iyi tanıması onları

Birbiriyle sevgili haline getirip,

Kendini çok iyi tanıyıp anlaması, ön koşuldur

Örneğin huyunu suyunu iyi bilmesi,

Nerede başarılı, nerede başarısız olacağını,

Saptayıp, daima iyi ve üstün olana yönelmesi,

Düşünce evrenini yönetip oraya efendi olması gerekir,  

Evreni, doğayı, hayat isim tiyatro sahnesinde

Olduğunun çok iyi farkında-bilincinde olması, 

Üstlendiği rolünü emsallerinden daha üstün

Ve etkin hatta örnek olacak şekilde oynaması,

Dürüst, adaletli, erdemli, ruhu ve bedeniyle

Sevgili halinde bütün olarak mutlu yaşaması gerekir,

Ayrıca her daim olumlu düşünmeli, olumsuz,

Karamsar, kötümser düşüncelere tutsak olmadan,

Kin, nefret, intikam, entrika, kaygı, politika, intikam, dedikodu gibi olumsuz duygu ve düşüncelere dünya insanlık ailesine zarar vermemeden yaşaması gerekir; arkada hoş bir seda bırakmak her insanın vazgeçilmez hedefi olmalı…

“GELEN KALMAZ GİDEN GELMEZ” denen bir serüvendir hayat…

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —