Abdulkadir KAÇAR

Tarih: 12.01.2025 09:29

Sözünü Tutmayan İnsan Yaşayan Ölüdür!

Facebook Twitter Linked-in

Birinci, kinci, üçüncü, onuncu kez, belki de ellinci kez, 

Verdiği sözü tutmayan insan,

Artık tüm insanların gözünde inandırıcılığını yitiren,

Ölüdür yani yok hükmündedir,

Bu kişinin özü, sözü, itibarı, kıymeti çoktan tükenmiştir,

Yaşamaktadır ama yaşamayan bir tür ölüdür…

Oysa inandırıcılığını yitiren kişi, eti, kemiği, 

Fiziki görüntüsüyle belki de karşınızda olsa bile,

Sözünü tutmayan, her defasında kıvırtan, göbek atan,

Hilekâr, entrikacı başı, içi yalanlarla dolu boş çuval hükmündedir…

Bir özdeyişimiz “BOŞ ÇUVAL DİK DURMAZ” der, 

Ama defalarca verdiği sözünü tutmayan insan,

Boş çuval gibidir ancak içinde yıllardır biriktirdiği, 

Yalan ve hile vs sayesinde karşınızda dik gibi durur, 

Ama biraz yamuk, biraz yanık, biraz yüzü kızarmış, 

Biraz korkak, biraz pişman, ama asla utanmayan, 

Kızarmış bir yüz durumdadır…

Hayalet desen değildir, saf ruh desen de olmaz,

Ama karşında içinde yalan, hile, entrikalarla dolu,

Boş çuval gibi hayalet şeklinde durur…

İnandırıcılığı test edilmiş ama defalarca, yitirmiştir,

Gerçekten ruhu gibi bedenin içi de boştur,

Dünya insanlık ailesinin gördüğü, değersizlerin en değersizidir,

Üstüne basılıp geçilen boş bir resim gibidir,

Gerçekten insan olmanın, erdemli davranmanın,

Sözün namus kadar önemli olduğunun bilincini,

Ya isteyerek, bilinçli olarak farkında değildir, ya da,

Bildiği halde ki, genellikle bilincindedir,

Ama her türlü kabul etme, idrak etme yeteneğini,

Şeklini ve biçimini yitirmiş yamuk bir insandır,

Karşındadır, vardır ama sanki yok gibidir, 

Yoktur ama sanki var gibi hayalet şeklinde durur, 

Oysa fiziki olarak içi boşaltılmış olarak vardır,

Ama somut şekilde ruh olarak yoktur, 

Yalancılık hilekârlık onda vücut bulmuştur

Hatta muazzam biçimde anıtlaşıp bedenlenmiştir,

Artık yıkılamaz, yok edilemez, mezara kadar

O şekilde hem vardır ama yoktur, 

Hem yoktur ama vardır hükmüyle,

Söz verip yerine getirmediği çevresindeki insanlara karşı,

Yüzü kızarıp, benzi solma özelliğini çoktan,

Yitirmiş anlamsız bir varlıktır adeta,

İnandırıcılığını belki de ta doğuştan yitiren,

Bunu karakteri haline getirip işleyen ve varlığında,

Ölümsüzleştiren yok hükmündeki kişi,

Bir tür içi yalan ve hilenin zehirli havasıyla dolu balondur, 

Püf desen söner, yakınına bir kibrit çaksan yanar,

Var desen yoktur, yok desen vardır,

Yok, desen var şeklinde bir insanı tanımla dersen, 

İnandırıcılığını yitiren insan derim, 

Diğer kişilerin düşüncesinde daima,

Yaşayan ölüdür, cesettir sadece nefes alıp vermektedir, 

Bedenen belki vardır ama insanlığın binlerce,

Yıldan beri özenle oluşturduğu, her türlü değer

Ve kıymet bakımından tamamen arınmış

Her alanda hükmünü yitirmiş, adeta yok olmuştur, 

Aslında yoktur ama vardır karşında boş çuval olarak

Acınacak halde ölü ruhlu olarak, yaşayan kokuşmuş,

Çürümüş bir ceset şeklinde durmaktadır…

Kaç yaşında olursanız olun, her insanın hayatında,

İnandırıcılığını defalarca yitiren,

İtibarsızlığıyla yerlerde sürünen, görenlerin

Başını çevirip yok saydığı, yüzüne tükürülse de,

Kar yağıyor diye aldırmayan, 

Onurunu, kıymetini, her alandaki değerini,

Sıfırın çok altında tüketen,  çok fazla değil,

En fazla bir yaratık insan vardır…

Ayrıca inandırıcılığını yitirmiş iki insan zaten, 

Her türlü ömre zarardır,

Bu nitelikli iki insan dünya insanlık ailesinin

Başına gelmiş geçmiş en büyük faciadır,

İçinde inandırıcılığını yitirmiş iki kişinin bulunduğu aile, 

Toplum, millet kısa zamanda yok olmaya, 

Tarih sahnesinden bile mahkûmdur, 

Böyle insanların olduğu aile, toplum, 

Millet kısa zamanda yok almaktan kurtulamaz,

İnsanlık tarihi bunun kanıtlarıyla doludur,

Geçmişe bir göz atmak bunun sayısız

Örnekleriyle karşılaşmak mümkündür…

İnandırıcılığını yitiren bu türlü insanlar için dünyanın bütün paraları, ziynet varlıkları bir araya gelse,

Deniz ve okyanusların tüm sularıyla bin yıl yıkanıp

Kırk bin kez tövbe ettirilse de,  

İnandırıcılığını yitiren insanlardan normal ve erdemli bir insanın, tek bir hücresi bile asla ortaya çıkmaz, çıkamaz, çıkmayacaktır, 

İnandırıcılığını yitiren her insan o toplum, o aile, o ülke,

O dünya insanlık ailesi için en büyük telafisi olanaksız,

Yaşanmaması gereken en büyük facia,

Asırlar boyunca asla dayanılamaz en acı ve giderilemez kayıptır…

Kendi yalanı ve itibarsızlığında 

Yandığının dahi bilerek bazen de kasıtlı şekilde bilincinde bile olmayan insan, 

Yaşarken yok olan; varken yok sayılan, kıymetliyken kıymetsiz bir ağlanacak, acınacakların en zavallısıdır…

Bu insanlardan hem birey olarak kendinizi, hem ailenizi, olanaklarınız varsa devletinizi daima koruyun, 

Öldürücü mikropmuş gibi uzak durun, yakınlarına bile yaklaşmayın…

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —