Ama bu satırları yazarken inanın çok zorlandım. Yazıya nasıl başlayacağımı, ne yazacağımı bilemedim.
***
Dile kolay, 75 yıllık ömrümün 46 yılını güneyin incisi, Doğu Akdeniz'in serhat kenti Adana’da gazetecilik yaparak geçirdim. Açık yüreklilikle belirtmek isterim ki; mesleki kurallara azami özeni gösterdim, hem de hiçbir kuşkuya yer bırakmadan. Kalemimi onurum gibi korudum.
***
Yanlı haber yapmadım, hiç kimsenin etkisinde kalarak yazı kaleme almadım. Kamu yararı olduğuna inandığım her olayı haberleştirdim, köşemde yer verdim. Kentin ve halkın sorunlarının takipçisi oldum. Zaman zaman tehditler aldım, tanımadığım kişiler tarafından yolum kesildi. Ama tek bir adım geri atmadım, araştıran soran, sorgulayan gerçeği sadece gerçeği yazan gazeteci olmanın onurunu ve gururunu yaşadım.
***
Yargılandığım davalar oldu. Hamdolsun ki, mahkemece haklılığım teyit edildi. Hiçbir davada ceza almadım hakkimda açilan davalar beratla sonuçlandı. Bu bağlamda Adana'ya olan vefa borcumu ödediğimi ifade etmek istiyorum.
***
Dokunulmaz denilen konulara dokundum. Sadece gazetecilik refleksiyle Adana halkının kamusal çıkarlarını koruyarak ses getiren, gündem oluşturan haberler yaptım. Önceliğim hep tarafsız habercilik oldu.
***
Anadolu Ajansı'ndan emekli olduktan sonra 16 yıl çeşitli yer gazetelerde Yazı İşleri Müdürlüğü, Genel Yayın Yönetmenliği, Haber Koordinatörlügü, Genel Koordinatörlük görevlerinde bulundum. Ayrıca uzun yıllar bana ayrilan köşede halka seslendim, dertlerini dinleyerek çözüm noktasında çaba sarf ettim.
***
Tıkandığım, etik dışı kirli ilişkilerin egemen olduğunu anladığım anlar oldu. Çoğu zaman özel eşyalarımı toplamadan ceketimi alıp çıktım bir daha o kapıdan içeri girmemek üzere.
***
Bu bağlamda düşman da kazandım dost da! Ama hiç kimseye kin beslemedim, kırgın olduğumu da hissettirmedim. Bazen kızgınlığımı dile getirdim o kadar!
***
Gördüğüm yerde geçmiş günler hatırına elimi uzattım, "Merhaba" dedim. İnanması zor ama çoğu zaman başarılı oldum. Ben bu şirin kentten ayrılırken kimseye kırgın değilim, herkes bilsin isterim.
***
Mesleğim gereği, kentin gelecegi, masum ve mazlum insanların hak ve hukuku için mücadele ettim. Adalete olan inancımı hiçbir zaman kaybetmedim. Sadece gazetecilik yaptım. ifade özgürlüğünü savunageldim. İlkeli duruşumdan taviz vermedim. Ahlaki değerlere önem verdim, saygı duydum. Makam, mevki ve yetkisi ne olursa olsun kimsenin özel yaşamına dil uzatmadım. Lakin yetkisini kötüye kullanan seçilmiş veya atanmışları hiçbir zaman görmezden gelmedim, " teğet" geçmedim.
***
Şimdi sıra en zor tümceye geldi: Ifade etmekten zorlaniyorum ama vakit tamam. Adana'ya veda etme zamanımın geldigini hatta geçtiğini düşünüyorum.
***
Yüce Yaradan sağlıklı ömür verirse geri kalan zamanımı doğup büyüdüğüm köyümde baba ocağında sade bir hayat geçirmek istiyorum. Elbette yarım asırlık ömrümün geçtiği Adana ile ilişkimi kesecek değilim. Tedavim icin gelip gidecegim. Kaldı ki, çocuklarım bu kentte yaşıyor. Adanalı değilim ama Adanalı oldum. Çünkü havasını teneffüs ettiğim, suyunu içtiğim, ekmeğini yediğim kenti tümden terk etmiyorum. Soğuk kış aylarını bu kentte geçirmek isterim.
***
Biraz önce ifade ettiğim gibi yarım asırlık süredir memleketim Tunceli'den uzaktayım. Dostlarım, akrabalarım ve arkadaşlarım, burnumda tütüyor. Itiraf etmeliyim ki; köyüme yabancı gibiyim. Özellikle 1980’li yılarda doğan nesili hiç tanımıyorum. Onlar da beni. Artık tanışmak istiyorum.
***
Adana'da egitimli, güçlü bir gazeteci ordusu var. Bu gazeteciler soran sorgulayan, araştıran nitelikte insanlar. Eğer güçbirligi yapılırsa ki- buna ihtiyaç var- sesleri Toroslar’ı aşar, başkent Ankara bu sese iste de istemese de kayıtsız kalamaz. Nitekim, medya olmazsa, nitelikli gazeteci olmazsa, siyasetçiler halka sesini duyuramaz.
***
Unutmadan söyleyelim: Köyümde internet sorunu yaşanıyor. Zaman zaman, özellikle kapalı alanlarda telefonlar çekmiyor. Ama bu sorun hem Turkcell, hem Vodafone hem de Türk Telekom'da yaşanıyor. Laf aramızda bu konuda bana da sorumluluk düşüyor. İlgili firmaları arayarak halk adına soruna kalıcı çözüm bulunmalarını isteyeceğim.
***
İnancım odur ki Ortaharman-Adana hattı habersiz ve yorumsuz kalmaz.
***
Şimdi veda zamanı. 7 Temmuz 2025 günü Adana'dan ayrılıyorum. Allahaısmarladık dostlar. Allahaısmarladık Adana. Yeniden görüşmek dileğiyle kalın sağlıcakla.
