Oysa televizyonda ana haberleri izlerken Facebook'daki paylaşımlara bakmak gibi bir huyum yoktu! Meslektaşlarım, ard arda "Duayen gazeteci Nihat Geven'i kaybettik" paylaşımında bulunuyordu. İnanmak istemedim, ihtimal de vermedim. Bu bir şaka diye içimden geçirdim. Nihat Geven vedalasmadan gitmez dedim.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'mizin kurucularından Türkiye Spor Yazarları Derneği Adana Şubesi Onursal Başkanı İbrahim Nihat Geven'in bir süre önce hastanede tedavi altına alındığını biliyordum. Ama azimli olduğu için "pes" etmeyeceğini inanıyordum. Kimse de inanmazdı. Çünkü esprileriyle tanınıyordu.
- Dost Canlısı Güler Yüzlü Bir Duayenimizdi-
Duayen gazeteci meslek büyüğümüz giyimi, kuşamı, bol sohbeti ve esprileriyle kamuoyunda tanınıyor ve biliniyordu.
Tabiri caiz ise naif kişiliğiyle tam bir Adana beyefendisiydi. Takım elbise giyer kravat takardı. Yolda yururken selam vermeden geçmezdi. Ne kadar hayranı vardı. Her kesimden tanıdığı sohbet ettigi insanlar vardı. Kendisiyle ilgili bir anekdot anlatmadan geçemeyecegim:
Sendikal Örgütlenmenin Öncüsüydü-
Saygıdeğer meslek büyüğümüz ön ismini hiç kullanmıyordu. Zaten biz Gazeteciler de Nihat Geven olarak biliyorduk. Sadece resmi evraklarda İbrahim ön ismini kullandığını yıllar sonra öğrendik.
Duayen gazeteci Nihat Geven sendikal örgütlenmenin Adana'daki öncüsüydü.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Il Temsilciliği yaptı.
Bu dost canlısı güler yüzlü bol esprili Duayen gazeteci TGS Adana İl Temsilcisi iken ben de Anadolu Ajansı Adana Şubesi TGS Isyeri Temsilcisiydim.
Yıl 1977 aylarda Kasım Merhum Adil İkiz'in imtiyaz sahibi olduğu Yerel Çukurova Gazetesi'nin Kızılay Caddesi üzerindeki bürosuna giderek grev kararı yazısını asacağız Sendika Il Temsilcisi Nihat Geven. Ajansa gelerek beni de alıp birlikte gitmek istedigini söyledi. Beraberinde getirdigi beyaz önlük üzerinde "iş yeri temsilcisi" yazıyordu. Bu onlugu bana giydirdi. Önlüğü giydigimi gören dönemin AA Şube Müdürü Fuat Yazgan ( merhum) çok sinirlendi. "O önlüğü hemen çıkar" diye bağırdı.
Nihat Geven gülerek dedi ki," Fuat ne bağırıyorsun sesini duyan olsa sendikacılar tartakladi" der.
Yarın buraya da yazıyı asacağız. Unutma toplu iş sözleşmesinde en yüksek zammı işveren vekili olarak sen alacaksın. Bırak giysin. O gömleği sırtından çıkarmak sana yakışmaz. Buna ben de izin vermem".
-Kara Haber Çabuk duyulur-
"Siz, biz" demekten hoşlanmayan "sen, ben" diye konuşan saygıdeğer meslek büyüğümüzün ölümü basın dünyası için büyük bir kayıp. Yeri doldurulamaz. Keşke kalkıp "şaka" yaptım diyebilseydi. Ölüm aldığını geri vermez ki!
Bu satırları yazmaya çalışırken saat gece 03.56'yı gösteriyordu. Gözüme uyku girmedi. Çünkü Nihat Ağabeyin üzerimde büyük emeği vardı. İyi bir gazeteci olmam için yol gösteriyor bana cesaret veriyordu.
Kimseyle vedalaşmadan bu dünyadan göçüp gitti. Bugün saat 14.00'te TSYD Adana Şubesi önünde tören düzenlenecek. Ama törende olamayacağım. Son görevimi yerine getiremeyeceğim. Kusuruma bakmaz sanırım.
Törende Duayen gazeteci için konuşmalar yapılacak. Geçmişte yarım asra yakın aynı gazetede birlikte çalıştıkları, gündeme damgasını vuran haberlere imza attıkları Milliyet Gazetesi emekli Adana Büro Temsilcisi sayın Muzaffer Bal'in konuşmasını dinlemek isterdim. Ama sağlığım o tür kalabalıklara girmeme izin vermiyor. Çok ama çok üzgünüm.
Duayen gazeteci Nihat Geven cenazesi torenin ardından ikinci namazını müteakip Asri Mezarlığı’nda ebedi istirahatgahına defnedilecek. Anasının üzerine bir karış toprak atmak bana nasip olmayacak.
Hep güldüren duayen gazeteci meslek büyüğümüz hocamız ile acı tatli anılarımız oldu. Ne acıdır ki bu kez ağlattı. Sevenlerini de üzdü. Saygıdeğer meslek büyüğüm güle güle. Rahat uyu. Ruhun şad mekanın cennet, ışıklar yoldaşın olsun. Toprak seni incitmesin. Sen anılarınla kalplerde yaşayacaksın.