“MÜNAFIK” insan deve gibi kindardır,
“MÜNAFIK” insan daima en yıkıcı en haindir,
“MÜNAFIK” insan kimsenin mutlu olmasını istemez,
“MÜNAFIK” kimsenin işinde başarılı olmasını istemez,
“MÜNAFIK” insan her an, her değere her şeye saldırır,
“MÜNAFIK” bu şekilde mutlu olması onun yaşama biçimidir “MÜNFAK” insan devletini sevmez,
“MÜNFIK” insan kutsal değerlerini sevmez,
“MÜNAFIK” insan milletinin her şeyinden nefret eder,
“MÜNAFIK” olan işleri olan ya da olacak her türlü bozmaktan bir tür ruhsal doyuma ulaşır,
“MÜNAFIK” insan tedavisi olmayan özürlü ruhuyla itilip kakılan kötü yaratıktır,
“MÜNAFIK” lık tedavi en kötü bulaşıcı edilemez hastadır,
“MÜNAFIK” yüzünden kaç yuva yıkılmış, kaç insan ölmüştür belli değil…
“MÜNAFIK” insan yüzünden kaç kişi cezaevinde, kaç kişi adliyelerde sürünmektedir,
…
MÜNAFIK; sözcük anlamı şöyle; arabozucu, bölücü, karıştırıcı… Başka bir ifadeyle; içi başka, dışı başka, özü sözüne uymayan, ikiyüzlü, arabozucu…
Ayrıca bu tedavisi mümkün olmayan tehlikeli bir hastalıktır; münafıklık fitne ve manevi bozgunculuk…
…
İnsanı toplum içinde bu kadar aşağılayıp, bu kadar alçaltan,
İnsanı küçülten, ondan iğrendiren, hatta nefret ettiren,
Kişiyi hem toplum içinde, hem yakın çevresinde, sevilmeyen insan şeklinde gösteren başka sözcük var mı?
Görmedim, bilemiyorum, rastlamadım, dilerim ömrümce hiç karşılaşmam,
…
İçinden geldiğim kültürümde, ne sülalemde, ne uzak yakın akrabalarımda ya da arkadaşlarımın arasında asla “MÜNAFIK” diyebileceğim biri yoktu, böyle biriyle karşılaşmadım,
Bu güne kadar daima aklımın aydınlığında dürüstçe ve erdemli şekilde kendi yolumda gittim;
Kimsenin dolduruşuna gelmedim, ara bozgunculuğu yapmadım, başkalarının uydusu olup diğerlerine zarar vermedim,
Kimsenin aşını, işini bozmadım, bırakın böyle bir davranışta bulunmayı, “MÜNAFIK” sözcüğünün anlamına bile daha dün yani 72 yaşımda yeni baktım;
Kendimi iyice ölçüp tartınca, ömrümce böyle bir düşünceyi bırakın hayatıma uygulamayı kafamın içinden bile geçmesine izin vermediğimi somut olarak gururla anladım, …
…
Ama aramızda bu gün görüyorum ki bu hastalardan fazla var;
Onlar sürekli iyilik, güzellik, erdem maskesiyle dolaşır, kendini iyi, yardımsever, muhteşem kusursuz insan olarak gösterir;
Ama ta çocukluğundan başlayarak bu iyileşmez hastalığa tutulan insanların sayısı oldukça fazladır…
Bu hasta kişiler hiç beklemediğiniz zamanda karşınıza çıkar, Yıllarca aynı ortamda birlikte yaşadığınız, aynı havayı soluyup,
Aynı suyu içip aynı yemeği paylaştığınız bu kişilerin gerçek ruhunu açık seçik şekilde görüp şaşırırsınız şöyle dersiniz;
…
-Bu kişi melek gibiydi yahu ben böyle bilmiyordum,
-İnanamıyorum yok, yahu bu kişi çok iyi asla münafık olamaz,
-Kendi işinde gücünde kimsenin aşına işine karışmaz ki,
-Kimseyi kıskanıp arasını bozmaz, asla karıştırıcı değildir,
-İşi gücü kendisiyledir, kimseyle sorunu olmaz…
…
Öyle bir yerde karşınıza çıkar ki şaşırırsınız;
-Allah seni bildiği gibi yapsın, hain onursuz hain insan,
-Şu ana kadar hep maskeli ve iyilik meleği olarak yüzünü gösteriyordun, gerçek yüzünü şimdi gösterdin, yazıklar olsun sana,
-Neden işinin bu güne kadar rast gitmediğini, neden iflah olmadığını, perişan olduğunu, birey ve toplumca itilip kakıldığını şimdi anladım,
-Neden en nefret edilen kişi olduğunu bana şimdi kanıtladın dersin…
-Neden hiçbir gerçek dost ve arkadaşının olmadığını şimdi somut biçimde gördüm dersin…
…
Tedavisi mümkün olamayan manevi bir ruh ve bozgunculuk hastalığı olan “MÜNAFIK” lık;
Artık o kişiyi diğer uyuşturucu bağımlıları gibi kendine ömür bozu sarsılmaz biçimde bağlamıştır;
Kötü olmaktan, karıştırıp işleri bozmaktan doyuma ulaşmayı mezarına kadar sürdürür,
Olan ya da olacak işlere çivi koymaktan, biten işleri bozma konusunda kendine büyük mutluluk verdiğine inanan bu insanlar, toplumun her yerde sürekli dışladığı kişilerdir…
…
-ALLAH HER ZAMAN İYİLERLE KARŞILAŞTIRSIN;
-ALLAH DÜRÜST ERDEMLİ İYİ İNSANLARLA KARŞILAŞTIRSIN;
-ALLAH KÖTÜLERDEN BİZİ UZAK TUTSUN, sözleri,
Aslında dünya yaratıldığı günden beri bu türlü ruh hastası “MÜNAFIK” yani kötü insanlar için söylenmiştir…
İçi başka, dışı başka, özü sözüne uymayan, ikiyüzlü ve arabozucu insanlardan, hem bireylere, hem devlete, hem de millete karşı her türlü ihanet ve de kötülük beklenir,
…
Bu tedavisiz manevi hastalığa yakalananlar;
-İNSAN YAŞATTIKLARINI YAŞAMADAN ÖLMEZ, hadisini bilmezler, duymazlar, birileri anlatsa bile onlar bunu hayatları boyunca asla uygulamazlar, uygulayamazlar, çünkü onlar kötülük yapmak, kötülüğü yayarak masum insanların işlerini bozmak onlara acı vermek; kötülüğün hangi boyutlarda insanları anasından doğduğuna pişman edeceğini kanıtlamak için bu sahnededir,
…
Ama şunu da bilmezler, anlamak istemezler,
Bu “MÜNAFIK” ların işi gücü hiçbir zaman rast gitmez,
Sürekli kendi beden ve ruhlarından şikâyet ederler,
Sürekli devletten milletten şikâyet ve küfür ederler,
…
Neden sevilmediklerini, toplum ya da bireyler tarafından sürekli itildiklerini, yok sayıldıklarını,
İşlerinin “MÜNAFIK” lıkları yüzünden, rast gitmediğini bir türlü anlamazlar…
İçlerinde “MÜNAFIKLIK” düşüncesi ve hastalığıyla doğanlar;
Ne kendini, ne zamanı, ne toplumu anlamadan, hayatta iyi insan olamadan bir varmış bir yokmuş diye ölüp giderler,
Mezarları bile ziyaret edilmez, ölüleri bile günlerce yerde kalır,
Ama onlar içinde bulundukları sorunların, yaşadıkları acıların, hayatları boyunca başarısızlarının yaptıkları “MÜNAFIKLIK” larından dolayı, olduğunu bir türlü anlayamazlar,
ALLAH İYİLERLE KARŞILAŞTIRSIN… “MÜNAFIK” LARDAN HEPİMİ UZAK TUTSUN…