Abdulkadir KAÇAR

Tarih: 28.08.2025 08:02

“Yaşayan Efsane; Dr. Yusuf Erkişi”

Facebook Twitter Linked-in

Dokunduğu her hastasına yıllarca şifa dağıtan, yüreği insan sevgisiyle dolu bir güzel bir adanalı, dünya insandır,  Kırk yıldan beri ağabey olarak hitap ederim, son derece kibar, nazik, her zaman saygılı, inanılmaz yardımsever, muhteşem inançlı bir yardımsever bir kişiliğe sahiptir…

Çevresindeki insanlar kim olursa olsun hemen her sorununa çare olur, maddi ve manevi olarak olanakları ölçüsünde sıkıntılarını giderir… O insanların yüzlerinin gülmesi, hastalığının geçmesi sonucu sadece teşekkür etmeleri bile Dr. Yusuf beyi dünyanın en mutlu, en neşeli kişisi yapar, 

Âşık olduğu Adana da yıllarca sevgi, saygı ve onurlu bir serüvenine devam ediyor, bu kentte yaşayan sayısız insan hikâyelerine dokundu… Yüreği daima sevgiyle çarpan, daima çocuk dürüstlüğünde ve de saflığında muhteşem bir kişiliğe sahiptir…

Bana göre Adana da onun gibi şiir yazan, şiir düşünüp, şiiri yaşayan, her boş anını sürekli kalem ve kâğıtlarla muhteşem dostluklar kuran, grafikler, resimler çizerek değerlendiren, bir saniyesini dahi boşa geçirmeyen hatta şiirle yatıp, kalkan ikinci bir tıp insanı olduğuna inanmıyorum,

Ta çocukluğundan başlayarak yaptığı gravür çizimleri, yine yaptığı sayısız renkli tablolarıyla hayatının her anını, her enfesini ölümsüz eserlerle süslemeyi başaran normalin dışında bir zekâ ve beceriye sahip üstün özelliklere sahiptir, 

Yazdığı her şiirinde yaptığı her tablosunda, çizdiği her grafiğinde insan ve doğa sevgisi başta gelir; objektif olarak gözlem yapan, çiçek, böcek, halkın geleneksel olarak giyim kuşam gibi, yiyecek içecek gibi günlük özgünlüklerini dikkatle gözlemler… 

İmzasını attığı her eserinde saygı, insana dair bilinenlerin ötesinde farklı renk, desen, bakış, beden dili ve diğer değerleri görüp, sanatın gerekli koşullarına göre formlar saptayıp kaleme, resimler yapan derin bir bilgelik görüşüne sahiptir,

Doktor olarak görev yaptığı, Adana dışındaki illerde ve beldelerle ilgili farklı gözlemler yaparak, bilenenlerin ötesinde de şiir dosyaları, resimler, grafikler, fotoğraflar hazırlar; o beldede yaşayan insanları onlara şiiriyle anlatır, fotoğraflar çekip o beldenin belgeselini oluşturur,

Buna en güzel örnek, Diyarbakır da tıp öğrencisi olduğu dönemde, gittiği her ortamda KUDDUSİ BABA isimli Anadolu ereninin şiirlerini halk ezbere okumaktadır, onları dinler, KUDDUSİ BABA’ nın bilgeliğinden çok etkilenir, kendi de onun şiirlerinin bazılarını o yıllarda ezberlemiştir, daha sonraki yıllarda KUDDUSİ BABA’ nın izini sürer… AHMET KUDDUSİ 1769-1849 yıllarında yaşamıştır… Niğde Bor da türbesinin olduğunu öğrenince, o erenin aşkıyla, BOR’ a sevdalanır, yıllarca boş zamanlarında defalarca bu beldeyi defalarca ziyaret eder, sokak sokak, ev, ev fotoğraflarını çekip, oradaki insanlarla sohbet edip, hikâyelerini şiirleştirir,  “GÖNLÜMDEKİ BOR” isimli kitabını yayınlayarak bu erene olan manevi borcunu ödemeye çalışır, 

Çağının en akıllı, en bilge ereni olan KUDDUSİ BABA’ ya ve Bor’ yazdığı şiirlerini “GÖNLÜMDEKİ BOR” isimli kitap olarak yayınladı… Ve her biri 30x40 boyutlardaki 80 adet paspartulu renkli fotoğraflardan oluşan arşivini hiçbir karşılık istemeden gönüllü olarak Bor Belediyesine bağışladı…

Bunları yaparken, çok olumlu, çok net, çok dürüstçe, yaşadığı çağın tanığı olarak şiirin derinliğinde, fotoğrafın renklerinde, resimlerinin derinliğinde, grafiğinin kalıcı çizgilerini tıp adamı titizliği ve kuyumcu işçiliğiyle sıfır hata, yüzde yüz başarılı çalışmalarına yenilerini katmayı sürdürmektedir…

Dürüst insandır, can dosttur, en özgün en dürüst arkadaştır, veren eldir, ayrıca iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir evlat, iyi bir Adana sevdalısıdır… Kentimizde yıllarca SSK hastanesinde on binlerce hastaya şifa veren, yüreği temiz, saf, iyi bir tıp insanı, vicdanlı bir Anadolu evliyasında görülen tüm olağanüstü güzellik ve özelliklerini tüm erdemlerini yaşamına uygular… Başka bir ifadeyle, çağındaki halkının tanımlamasıyla bir yaşayan evliyadır denilmektedir…

Onu yakından tanıyanlardan biri olarak diyebilirim ki;

Yüreği çocukluğundan başlayarak, günümüzde hala en dürüst insan, vatan, inanç sevgisiyle dolu, tertemiz bir kişidir, benim hayatımdaki muhteşem yeri zaten tartışılmaz… O benim ağabeyim, hiçbir karşılık beklemeden her konuda gönüllü şekilde yardım eden saygıdeğer büyüğümdür… Sağlıklı, huzurlu, mutlu, muhteşem bir ömür diliyorum…

Yazdığı her şiir, çizdiği her grafik, yaptığı her resminde ölümsüzlüğü hak etmiştir…  Dr. Yusuf Erkişi ağabey dünya isimli bu sahnede iyi ki varsın, iyi ki insanların yüreklerine, hayat hikâyelerine güzelliklerle ve erdemli düşüncelerinle, şifa veren ellerinle dokunuyorsun… İyi ki seni tanıdım, iyi ki varsın, ömrün uzun, mutlulukların daim olsun, tarih ve zaman isimli ölümsüz iki bilge, senin bu sahnede silinmez izler bırakarak geçtiğini kayıt edecek, yeni kuşaklara hikâyeni eserlerinle yıllarca anlatacaktır… Var ol, mutluluğu hak eden harika bir insansın… Selam ve saygılarımla…

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —