Bugün, 30 Mayıs 2025 Cuma
9170,56%-0,08
39,10% 0,01
44,58% 0,90
4170,15% 0,91
6643,94% -0,16
6 Şubat 2023 depremlerinin ardından geçen üç yıl boyunca, Adana’daki birçok vatandaş hâlâ belirsizlik ve mağduriyetle baş etmeye çalışıyor. Yaraların sarılması beklenirken, şimdi de Adana Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün tartışmalı uygulamaları, depremzede yurttaşları adeta ikinci bir yıkımla karşı karşıya bırakıyor.
Kent genelinde yürütülen hasar tespit çalışmaları sonrası, bazı binalara gerçekte ağır hasarlı olmalarına rağmen “az hasarlı” raporu verilip oturma izni çıkarıldığı, öte yandan sapasağlam binaların ise “yıkılacak” listesine alındığı iddia edildi. Yaşanan bu çelişkiler kamuoyunun tepkisini çekerken, bazı vatandaşlar ise seslerini duyurmak için çaresizce çalmadık kapı bırakmadıklarını söylüyor.
"EVİMİZİ KURTARMAK İÇİN DEĞİL, SADECE YAŞAYABİLMEK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ"
Adana’nın Yüreğir ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde ikamet eden Yasemin ve Zeki Mut çifti, yaşadıkları dramı gözyaşlarıyla anlattı. Deprem sonrası yapılan incelemede az hasar dahi sayılmayacak sıva çatlağı olan evlerine “orta hasar” raporunun yanlışlıkla verildiğini, Çevre Şehircilik yetkilileri inceleme yaptıklarında orta hasarlı değil, hatta az hasarlı bile değil şeklinde açıklama yaptıklarını fakat mevzuata uygun olmayacağını belirterek yıkım kararını beyan ettiler. Mevzuata uygun olması için binayı tüm yasal prosedürlere uygun şekilde güçlendirdiklerini, güçlendirme ile ilgili Çevre Şehircilik Müdürlüğü’ne başvuru yapmalarına rağmen başvuru süresinin dolduğunun söylendiğini belirten Mut çifti, buna rağmen yetkililerin evleri hakkında yıkım kararı verildiğini ve artık sisteme erişemediklerini dile getirdi. Yasemin- Zeki Mut çifti; “Depremde bile yıkılmayan, hasarsız olan evimiz yapılan yanlış tespitlerden dolayı şimdi devlet eliyle yıkılacak” dedi.
"GELİP BAKMADAN YIKIM KARARI VERİYORLAR"
Yasemin Mut, “Evimizin gerçekten bir riski olsaydı, biz burada yaşamaya cesaret edemezdik. Biz sadece evimizde huzurla yaşamak istiyoruz. Ama devletin kurumları topu birbirine atıyor. Biri AFAD’a git diyor, öbürü Çevre Şehircilik’e yönlendiriyor. Her gittiğimiz yerde ‘sistem kapandı, geç kaldınız’ deniliyor. Ama geç kalmamıza sebep olanlar da, devletin kurumları Sürekli oyalandık, şimdi de cezayı biz çekiyoruz,” diyerek yaşadıkları mağduriyete isyan etti.
"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA SESLENİYORUZ!"
Mut ailesi yaşadıkları çıkmazdan kurtulabilmek için son çare olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım talebinde bulunarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız, biz evimizi korumak için değil, barınmak için mücadele ediyoruz. Evimizi binbir zorlukla yeniden ayağa kaldırdık. Şimdi devletimiz bizi evsiz bırakmak istiyor. Size yalvarıyoruz, sesimizi duyun. Derdimizi anlatacak bir kapı bulamadık. Herkes sırtını döndü. Tek umudumuz sizsiniz,” diyerek gözyaşları içinde yardım talebinde bulundu.
VATANDAŞLAR ENDİŞELİ: "BU BİR KORKU ORTAMI"
Benzer şikayetlerin farklı mahallelerden de geldiği belirtiliyor. Bazı vatandaşlar, görünürde hiçbir yapısal sorunu olmayan evlerin dahi keyfi gerekçelerle yıkım listesine alındığını iddia ediyor. “Göz göre göre yıkım kararı veriliyor, insanlara korku salınıyor,” diyen bölge sakinleri, yetkililerden acil çözüm talep ediyor.
