9715,58%4,48
37,96% -0,01
40,99% 0,00
3692,76% 0,41
5964,06% 0,02
Mersin'in Tarsus ilçesinde minibüste vahşice öldürülen öğrenci Özgecan Aslan'ın katili Ahmet Suphi Altındöken'in cezaevinde öldürülmesiyle ilgili davada önemli gelişmeler yaşandı. Cezaevinde tüp tabancayla vurularak öldürülen Ahmet Suphi Altındöken'in katili olarak yargılanan mahkum Gültekin Alan'a verilen ağırlaştırılmış müebbet ve toplamda 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onandı.
Ancak Alan'ın verdiği ifade ve ardından gelişen yargılama süreci kamuoyunun dikkatini çekti. Alan, mahkemede verdiği ifadede cinayeti tek başına işlemediğini öne sürerek, "Bu cinayeti dört kişi birlikte planladık. Ahmet Tekin B., Ferat Y. ve Adem Ç. ile beraber karar verdik" dedi. Alan, cezaevine sokulan silahın masrafını Ferat Y.'nin karşıladığını, silahı ise Ahmet Tekin B.'nin temin ettiğini iddia etti.
DİĞER SANIKLAR BERAAT ETTİ
Dava sürecinde Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Gültekin Alan'ı ağırlaştırılmış müebbet ve ek cezalarla birlikte toplamda 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına mahkûm etti. Diğer sanıklar hakkında ise delil yetersizliği gerekçesiyle beraat karanı verildi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı ve Alan'ın dilekçesi üzerine dosya Yargıtay'a taşındı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Alan'a verilen cezayı onarken, beraat eden sanıklar hakkındaki kararlarda eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozma kararı verdi. Dava yeniden yerel mahkemeye gönderildi.
"DÖRT KİŞİ BİRLİKTE PLANLADIK"
Mahkemede tekrar ifade veren Gültekin Alan, "Benim kararım onandı, niçin bana bunları soruyorsunuz? Ama madem beraat kararları bozuldu, anlatayım. Bu cinayeti dört kişi birlikte planladık. Silahı getiren Ahmet Tekin B., masrafını karşılayan Ferat Y.” diyerek isim verdi. Ancak mahkeme bu ifadeleri inandırıcı bulmadı ve "her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği" gerekçesiyle yargılanan sanıkların yeniden beraatine hükmetti.
Mahkemenin gerekçeli kararında, Gültekin Alan'ın bozma öncesi ifadeleriyle sonradan verdiği ifadeler arasındaki çelişkiler, diğer sanıkların istikrarlı inkârları ve teknik delil yetersizliği göz önüne alındı.